Yaşlılıkta Bakım

Yaşlılıkta Bakım / Huzurevinde Yaşlı Olmak Zor Mu?

Yaşlılıkta Bakım / Huzurevinde Yaşlı Olmak Zor Mu?

     Türkiye’de toplam 238 yaşlı kuruluşunda yaklaşık 19 bin 600 kişilik kapasite var. Yaşlılara verilen bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, artırılması ve çeşitlendirilmesi gerekiyor.

     Ekonomik ve toplumsal yapıyı kamu araçları aracılığıyla, kamu mekanizmaları üzerinden doğrudan yönlendiren “sosyal devlet” olgusunu uzun yıllar temel alan, şimdilerde sosyal alanda da -ve elbette sosyal hizmetlerin bir bölümünde de- özelleştirme yoluna gidilen Türkiye’de, yaşlılara yönelik örgütlü sosyal hizmetler yoğunluklu olarak kamu tarafından veriliyor.

Türkiye’de sosyal yoksunluk ve/veya ekonomik yoksulluk içinde bulunan yaşlıların yaşam standartlarını koruma ve yükseltme amaçlı hizmetleri planlamak, düzenlemek, izlemek, koordine etmek ve denetlemekle görevli olan ve üç yönetmelik dayanağında kurum bakımı ağırlıklı hizmet veren Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğüne ’e bağlı;

  • “60 yaş üzerindeki yaşlı kişileri huzurlu bir ortamda korumak, bakmak, sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan yatılı sosyal hizmet kuruluşu” olan huzurevleri bulunmakta, ,
  • “60 yaş üzerindeki yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmesi, kendi kendilerini idare edebilecek şekilde rehabilitasyonlarının sağlandığı, tedavisi mümkün olmayanların ise sürekli olarak özel bakım altına alındığı yatılı sosyal hizmet kuruluşu” olan Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri bulunmakta,
  • Huzurevi ve Merkez sayısının 70, kapasitesinin 7552, bakılan yaşlı sayısının 6412 olduğu,
  • “Yaşamını evde yalnız / ailesi ile birlikte sürdüren yaşlılara boş zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olmak, yaşam koşullarını iyileştirmek, günlük yaşamla ilgili etkinliklerine yardımcı olmak, rehberlik ve mesleki danışmanlık yapmak, kendi olanakları ile karşılamakta güçlük çektikleri konularda destek hizmetleri vermek, sosyal ilişkilerini ve aktivitelerini artırmak” amacıyla Yaşlı Dayanışma Merkezleri açıldığı, 4 ildeki 5 Yaşlı Dayanışma Merkezinden yararlanan üye sayısının 916 olduğu,
  • “Ailesi yanında yaşayan alzheimer hastası yaşlıların evde tek başına kalmasından kaynaklanan riskleri ortadan kaldırarak güvenliğini sağlamak, çeşitli etkinliklerle aktif hale getirerek ajitasyonunu azaltabilmek amacıyla Ankara Ümitköy Huzurevi bünyesinde “Alzheimer Hastası Yaşlılar Gündüzlü Bakım Merkezi”nin hizmet verdiği,
  • Gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerine ait huzurevleri ile kamu kurum kuruluşları bünyesinde açılan huzurevi ve bakımevlerindeki hizmetlerin takibinin Kurumca yapıldığı,
  • Özel Huzurevi sayısının 143, toplam kapasitesinin 7620, Kamu kurum kuruluşlarına bağlı hizmet veren huzurevi sayısının 25, kapasitesinin 4432 olduğu,

Türkiye’de toplam 238 yaşlı kuruluşunda 19604 kapasiteyle hizmet verildiği biliniyor.

Türkiye’de yaşlılara verilen kurum bakımı hizmetine ilişkin bu genel bilgilerden sonra, kurum bakımında yaşlı olmanın olumlu ve olumsuz yönlerini irdelemekte yarar var.

Dünyada

Dünyadaki genel uygulamada,

Kısmi/tam olarak sürekli bakıma gereksinim duyan, tüm olanakları tüketmiş, kendi başına bağımsız olarak yaşamını sürdüremeyen, sosyal ve psikolojik açıdan yalnızlık ve güvenlik gereksinimi duyan yaşlılara huzurevlerinde,
Ağır somatik ve psişik sorunları olan (yatağa bağımlı, demans ve Parkinson hastası vb.) yaşlılara tıbbi refakat ve terapi imkanları bulunan sağlık kuruluşu niteliğindeki bakımevlerinde hizmet veriliyor.

Türkiye'de

Türkiye’de semt yaşlılarına yönelik bakım, aileye yönelik bakım olanakları, yaşlılara gündüzlü bakım hizmetleri yaygın olmadığı ve bakım modeli huzurevi hizmeti olarak biçimlendiğinden; kendi evinde bağımsız olarak yaşayabilecek koşullarda olup,

  • tedavi (tıbbi tedavi, tansiyon ölçümü, insülin yapılması vb),
  • bakım (bedensel),
  • refakat (sorunlu zamanlarda hastaneye gidiş gelişlerde yardımcı olacak)
  • terapi imkanı bulamayan,
  • Evini ve kendisini geçindirecek kadar geliri bulunmayan,
  • Ev işi yapabilecek fiziki gücünü yitirdiğinden desteğe ihtiyaç duyan yaşlılar huzurevini tercih ediyorlar

Kurum bakımına eleştiriler

Aile dışında bir bakım biçimi olan kurum bakımı

  • Bildiği/alıştığı/hakim olduğu, kendini güvende ve özgür hissettiği, anılarıyla beraber olduğu evindeki yaşamdan vazgeçmek durumunda kalan yaşlı huzurevinde çevre denetimini göreli olarak yitirdiğinden; yeni konumunu kabullenemeyerek uyum sorunları yaşaması,
  • Yaşlının ilk kez karşılaştığı farklı yaşam deneyimleri, kültürü, eğitimi ve sosyo-ekonomik koşulları olan akranlarıyla bir arada olmaktan ve ortak kullanım alanlarını paylaşmaktan kaynaklanan sorunlar yaşaması,
  • Statü kaybına uğradığını düşünen yaşlının, değişik savunma mekanizmaları geliştirerek davranış bozukluğu göstermesi,
  • Toplumsal hayattan soyutlama riskinin çok yüksek olması,
  • Aile yakınlığı, sevgisi ve ilgisinden, bedensel temaslardan yoksun kalan yaşlının öz güven duygusunun azalması dahil psikolojik ve sosyal yoksunluklar yaratması,
  • Kamusal ekonomik maliyetinin yüksek olması,
  • Yaşlının vardiya sistemiyle çalışan görevlilerle düzenli ilişki geliştirmekte zorlanması,
  • Yaşlıların gereksinimlerinin fark edilmesinde ve sorunlarının çözümlenmesinde aksaklık ve yetersizlikler oluşması,
  • “Ailesinin yanında / evinde olmak yaşlının yüksek yararına” olduğu halde, sosyal yardımlarla desteklenmeyip, ekonomik (yoksulluk) nedenlerle kuruma yerleştirilen yaşlının bu durumu kabullenememesi,
  • Aile ve yakınları yanında bakılamayacak durumda olan, ihmal, istismar, kötü muameleye maruz kalan, toplumun yaygın ve geçerli ahlak kurallarına aykırılığı olan yaşlıların aynı bina içinde bakılmasından kaynaklanan sorunlar yaşanması,

gibi nedenlerle eleştiriliyor.
Evinde yaşam sürdüren yaşlılara ilişkin hizmetleri bir başka yazıda irdelemeye bırakıp bu yazıyı “İnsan hakları bağlamında yaşlılara kamu ve sivil toplum örgütleri tarafından verilen koruyucu, önleyici ve destekleyici nitelikli ayni-nakdi yardım hizmetlerinin daha planlı, örgütlü, profesyonelce verilmesi, yaygınlaştırılması, nitel ve nicel olarak artırılması, çeşitlendirilmesi gerekiyor” diyerek ve “herkese sağlıklı bir yaşam” dileyerek noktalayalım. (ŞD/TK)
* Şadiye Dönümcü. Sosyal Hizmet Uzmanı.
** Bu yazıda, http://sosyalhizmetuzmani.org/yaslisosyalhizmetlerimiz.htm, http://sosyalhizmetuzmani.org/yasligoturulansosyalhizmet.doc, http://sosyalhizmetuzmani.org/yasliureten.htm, http://shcek.gov.tr adreslerinden yararlanıldı.

Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.

Listeye geri dön

İlgili Mesajlar

Bir cevap yazın