Yaşlılar: Yaşam Boyu Öğrenmeli, Üretmeli
Emeklilik, yaşamın önemli bir dönemeci. Yaşlılık da insan yaşamının son ve kaçınılmaz bir dönemi. Emeklilik, genellikle orta yaş döneminin sonuna, yaşlılık döneminin başlangıcına denk gelir. Bu dönemeçte kişinin önceki yaşamıyla ilgi ve ilişkisini sürdürürken, oluşan boşluğu edineceği yeni rollerle doldurması mümkün. Salt tüketici olmaktan imtina edilerek üretkenliğini sürdürülebilmesi için emeklinin, yeni ilgi olanları keşfetmesi ya da zaten olan ilgi alanlarını geliştirmesi önemli.
Yaşlı yurttaşların; bireysel önlemler alarak ve/veya bireysel kaynaklarını kullanarak üretkenliklerini arttırması mümkün. Ancak bu yurttaşların hayata karışabileceği kurumları oluşturmak, mevcut kurumların sürdürülebilirliğini sağlamak toplumun esas görevlerinden.
Yaşlılar kültürel yaşama katılmalı
Birleşmiş Milletler 2002 Yaşlanma Uluslararası Eylem Planı’nda, “yaşlıların kültürel, ekonomik, politik ve sosyal yaşam ile yaşam boyu öğrenmeye katılımlarının sağlanması ve katılımlarının sürdürülmesi amacıyla teşvik edilmesi için olanaklar yaratılması, programlar hazırlanması ve destek olunması” hedeflenmiş.
Avrupa Birliği(AB) “Hayat boyu Öğrenme (Lifelong Learning) Programı” çerçevesindeki “Yetişkin Eğitimi (Grundtvig) Programı” bünyesinde de AB üyesi ülkeler, EFTA ülkeleri ve Türkiye gibi aday ülkelerde geliştirilen ve hayata geçirilen projeler ile yaşlıların bilgi ve deneyimlerini arttırmaya katkı sağlamak, ülkeler arası değişim, işbirliği ve hareketlilik sağlanıyor.
“2007-Türkiye’de Yaşlıların Durumu Ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı’nda yer alan “Yaşlıların kültürel, ekonomik, politik ve sosyal yaşam ile yaşam boyu öğrenmeye katılımlarının sağlanması ve sürdürülmesi amacıyla teşvik edilmesi için olanaklar yaratılması, programlar hazırlanması ve destek olunması” hedefi, uygulamada etkin olamadığı bilinmektedir.
Ülkemizde kamu ya da özel kişi ve kurumlarca açılan 18 yaşın üstünde her yurttaşın yararlanabildiği kursların çoğu yaşlıların ilgi alanına uygun değilken, uygun olanlara katılanların da yaş ayrımcılığına maruz kaldığı bilinmektedir.
Yaşlılar ekonomik yaşama katılmalı
Emekli ve yaşlı insanların üretkenliğini arttırıp hayata karışabileceği adı “Yaşlılar Üniversitesi”, “Hayat Okulu”, Tazelenme Üniversitesi ya da “Yaşam Boyu Eğitim Akademisi” gibi kurumların ülkemizde de –hiç değilse bir tane– olması dileğimi dile getiririm her dem.
60 yaşın üstündeki insanların yeniden öğrenci olacağı bu kurumlar onların sosyalleşmeleri için araç niteliğinde. Yaşlılığın getirisi gerilemelerle baş etmekte zorlanan, bu arada eş ve akran kaybı da yaşayan insanlar için; gün içinde ev dışında oyalanacağı, sosyalleşeceği ve hepsinden önemlisi yeni şeyler öğreneceği, bilgi, birikim ve becerilerini paylaşabileceği için önemli.
Akran dayanışmasının yoğun yaşandığı bu tür kurumlarda kişi; geçmişte değişik nedenlerle gerçekleştiremediği etkinlik/öğretiye ulaşarak kendini geliştirir, toplumsal uyumu artar.
Yaşlılar politik yaşama katılmalı
Yeni bir yabancı dil öğrenmek, bilgisayar kullanımını geliştirmek, sistemli ve toplu edebi okumalar yapmak, folklorik dansları öğrenmek, müzik korolarında yer almak, masa üstü oyunlar oynamak, ilgi duyulan alanlarda bilgilenmek, birlikte keşif gezileri yapmak, basit ve besleyici yemek yapmayı denemek, el işleri yapmak, yaşanılan yeri daha iyi tanımayı sağlayacak etkinliklerde yer almak, yerel tarih çalışmalarında yer almak, anı vb. yazmak, peynir-tarhana vb. yapmak iyi gelecektir yaşlı insana.
Bu kurumlar kamunun (merkezi yönetim, yerel yönetim, üniversiteler vb.) meslek kuruluşları, özel işletmeler, özel şahıslar ile gönüllü kuruluşlarca açılabilmesi mümkün. Burada öğrenci olanların içinde belli alanda yetkin olana da öğreticilik yaptırılabilmeli.
Yaşlı üretkenliğini ve toplumsallaşmasını arttırma yoluyla yaşam boyu öğrenmeyi sürdürmeyi sağlayan ve dolayısıyla yaşam kalitesini arttıran bu uygulama; bazı toplumsal eşitsizlikleri gidermenin de aracı.
Eğitim- üretkenlik arasındaki ilişki kadar, eğitim olanağı-gelir arasındaki ilişki de yaşlılara sunulan fırsatların değerlendirilmesi açısından önemli. Bu anlamda emeklilikle birlikte gelir kaybına uğrayan ve dönemin getirisi artı harcamalar nedeniyle ekonomik sıkıntıya giren yaşlılara verilecek her türlü eğitimin ücretsiz ya da düşük katılım ücretiyle yapılması da önemli bir başka husus.
“Ama yaşlıların toplumsal ekonomik maliyeti çok yüksek” diyecek olanlara yanıtımız hazır: “Aktif yaşlanma politikaları yaşlıları sağlıklı ve bağımsız kılar. Yoksullukla mücadelede aktif yaşlanma politikaları araçtır.”
Kendini geliştirmek isteyen yaşlılara destek olunmalı, kendini yenileme konusunda çekimser olanlar ise özendirilmeli.
Yaşlılar sosyal yaşama katılmalı
Sosyal medyadan, “Tazelenme Üniversitesi İzmir Kampüsü 2017-2018 Eğitim Dönemi başlıyor”, başlıklı haberden öğrendim; Yaşlı Üniversitesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile açıldığını. Üniversitenin aylık ilk toplantısı ise “Yaşlı Dostu Kent Kavramı” konulu panel. (30. Eylül 2017 Cumartesi günü, 13.00-16.00 saatleri arasında Fuar İsmet İnönü Sanat Merkezi)
“GeroAtlas60+ Tazelenme Üniversitesi” ilkin Antalya Akdeniz Üniversitesi bünyesinde, Prof. Dr. İsmail Tufan’ın yoğun emek ve çabasıyla kuruldu.
Akademisyen ve ‘yaşlı hakları aktivisti’ Tufan’ın yaklaşık on beş yıldır üniversite bünyesinde sürdürdüğü “GeroAtlas Araştırması” kapsamında Mayıs-2016’da eğitime başlayan GeroAtlas60+ Tazelenme Üniversitesi, Türkiye’nin ilk yaşlı üniversitesi. Sosyal medyadan izlediğim kadarıyla büyük ilgi görüyor.
Adının, “tazeleme” değil, “tazelenme” olmasını da ayrıca sevdiğim Antalya’daki bu yaşlı kurumunun işbirliğine açık olması, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir’deki bilim insanları ile yaşlılığa ilişkin gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapması da ayrıca bir güzellik.
Tazelenme Üniversitesinin işlerliğine emek verenlerin ellerine sağlık. İşbirliği yaparak yeni bir kampüs açılmasına cevaz verilmesi de ayrı bir güzellik.
Yaşlılar yaşamları boyu öğrenmeli, üretmeli
Adı “Yaşlılar Üniversitesi”, “Hayat Okulu”, “Yaşam Boyu Eğitim Akademisi” ya da “Tazelenme Üniversitesi” olsun, hiç fark etmez; yaşlı insanların üretkenliğini arttıran, kendilerini gerçekleştirmesine olanak sağlayan, öğrenme zevki aşılayan ve hayata karıştıran kurumlar açılsın yeter ki!
Altmış yaşıma iki kala, şimdiye dek yapamadığım ya da yapmayı hedeflemediğim bazı şeyleri öğrenmek ya da yapmak istiyorum. Mesela yaşadığım yerde açılacak bir yaşlı eğitim kurumunda, torunum Atlas’a hediye etmek için “Masal Kitabı Resimleme” ve “Tahta Oyuncak Yapma” kursuna gidebilirim. Yıllardır radyo tiyatrosu yazmayı öğrenmek istiyorum, öğrenirim işte. E, belki Yunanca’ya da sıra gelir.
Yaşlılar: ekonomi, sosyal yapı, kaynaklar ve çevre için baskı grubu
1 Ekim, Dünya Yaşlılar Günü. Uluslararası ve ulusal düzeyde yaşlılar ve yaşlanmakta olan bireylerin ‘eksik yurttaş’ değil ‘yurttaş’ olmaları için;
- Temel sağlık-bakım-rehabilitasyon hizmetlerini alırken karşılaştıkları tüm engellerin kaldırılması,
- Hastalık ve ölümlerine zemin hazırlayan çevresel ve sosyo-ekonomik faktörlerle mücadele edilmesi,
- Sağlıklı yaşam ve kişisel bakım konularında danışmanlık yapılması,
- Evde bakım hizmeti düzenlemesinin eksik yönlerinin tamamlanması,
- Yatılı ve gündüzlü kurum bakımı hizmet kalitesinin yükseltilmesi,
- Geriatri merkez / birimlerinin sayı ve kapasitesinin arttırılması,
- Bakım sigortası uygulamasına geçilmesi,
- Yaşlılık aylığının asgari ücret düzeyine çekilmesi,
- Kentlerdeki ulaşılabilirliğin kolaylaştırılması,
- Demokratik katılımcılıklarının arttırılması,
- İhmal ve istismarın önlenmesi
- Bireysel gelişim, eğitim alma/verme, üretkenlik sürdürme ortamının sağlanması,
- Emekliliğe hazırlık amaçlı programlar geliştirilmesi
dileğimizdir.
Yaşlı insanların bütün yaş gruplarını kapsayan bir toplumda, güven içinde ve saygın şekilde, toplumdaki bütün haklara sahip vatandaşlar olarak yaşayabilmesi için herkes ve her kurum üzerine düşeni yapmalı. (ŞD/ÇT)
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.