Kendine Alışık Kendiyle Barışık Bir Adam

"Bu yaştan sonra düzeltemeyeceğin şeyler için kendini parçalama"... "Tecahül-i arif sanatını sevdiğini biliyorum. Peki, bu dolaylı anlatımın özel bir adı var mı?" deyişine karşılıklı gülerken o fötr şapkasını kafasına geçirmişti. "Haydi eyvallah!". "Bak şu habere..." diyerek odama girdi Abdullah Amca, her zamanki gibi. Zorlu koşulları nedeniyle acil şerhiyle huzurevine kabulünü yaptığımız Abdullah Amca, başlangıçta...

Okumaya devam et

Gömlek Değiştirmeyi Alışkanlık Edinen Adam

Üzerime giyeceğim yeni gömlek vesilesiyle bu aralar kendimi çalışıyorum. İnsanın "Ne olursan, ne yaparsan yap, senin her zaman yanındayım ve sana yardımcı olacağım" diyen karşılıksız, katıksız, sevgi dolu bir ailesinin olması ne büyük bir zenginlikmiş. Ayrı evlerde oturan, aynı sokak içinde yaşayan amca, hala, dayı, teyzeler ve yenge-enişteler ile her yaştaki...

Okumaya devam et

İ-ç-i-m S-ı-k-ı-l-ı-y-o-r

sıkılıyorum, süreğen işlerden... hava iyice kapandı... yağsa da, rahatlasa mübarek... bende bir yağabilsem... içimde kendime bile söyleyemediklerimi sağanak halinde döktürebilsem... içim yıkanır belki, sıkıntılardan kurtulurum... içim sıkılıyor... nedensiz... ararsam neden var... ıtır, matematik vizesinden 60'ın altında alırsa... alsın... ne olur ki... dün mezarlıkta "her şey boş" demiştim... boşsa, bana ne onun vize puanından......

Okumaya devam et

Paltoya Karışan Hayatlar

"Hoş geldin abi? Paltonu alayım!", diyen garsona "Almadan önce ötekini vermelisin!" dedim, anlamadı. Hüseyin geldi yanıma: "Abi benim hatam. Kemal Bey eski müşterimiz. Öğlen bıraktı seninkini. Gece kitabı okumuş. Kiraya saysın!" dedi. Şef garson Hüseyin'in yardımıyla paltomu giyip, meyhaneden çıktım. Ayaz, sokakları taksilere teslim etmişti. El ettim, sıradaki geldi: "Seyran, Umut sokak", dedim şoföre. Ev...

Okumaya devam et

Fıstık Yeşili, Mor, Turuncu Battaniyeler

Gebelik testi için tek başına eczaneye giden Yurdan, eczacının "Maalesef pozitif" demesi üzerine çığlık atmış. Biz de öyle yaptık. Herkes durumdan vazife çıkardı. Feylesof ve potansiyel teyze Türkan kendini dadı ilan etti. Ben de battaniye örücü başı... Feylesof (!) arkadaşım Türkan; "Üç karar zor verilir: İkinci çocuğu doğurmak, boşanmak ve emekli olmak" derdi. Kardeşi Yurdan, çocuk doğurmaya...

Okumaya devam et

Kentler Yaşlılarındır

"Özgür" kent; yaşlının da erişebilirliğini ve toplumla bütünleşmelsini engellemez, kentsel yaşama dahil olmasını ve kentteki aktivitelerden yararlanmasını sağlayarak, baston, tekerlekli sandalye, yürüteç kullanan kentli yaşlının yaşamını kolaylaştırır.   Yaşanılan kente, mekanlara süreç içerisinde yabancılaşıldığını biliyordum ama, kendimin bu denli yabancılaştığımın ayrımında değildim. Yaşamını yalnız sürdüren, emekli bankacı 73 yaşındaki eski komşum Mukadder Hanım,...

Okumaya devam et

Babaları Değişimden Geçerken, Değişenlere

Kaybettiklerimiz karşısında varlığımızı sürdürebilmek, yaşadığımız hayata, evrene iz bırakabilmek için "çocuklarımızın çocukları" olacağımız zamana denk gelen bu süreçte; girdiğimiz bu farklı arayışların yol açtığı "değişim" harika bir şey olmalı? Yaşamda bize uygun görülen rolleri karşılıklı oynarken, zorlandığımız olur çoğu kez. Anne/baba - çocuk ilişkisi; özellikle çocuğun ergenlik, "biraz da edepsizlik" ve...

Okumaya devam et

Ragıp Bey: Şarkılar Söyle İçinden, Boş Ver!

Ragıpcada 'yaşlılık=yalnızlık' demekmiş. "Ben yaşlanmam!" diyen Ragıp Bey bir gün yaşlanıverdiğini anlayınca!.."Hep senin yüzünden!" derdi bana, "Niye bu gül bahçesini daha önce vaad etmedin? Yoksa ettin de, ben mi duymadım kalabalıkların içinde!" Çemişkezek(!) Huzurevi binasının iç avlusu, her mevsim başka güzellikler sunardı insana. Salkımsöğüt havuzu gölgelerdi, çamlar oturma yerlerini, pergole oyun...

Okumaya devam et

Eminnoş: Kum Taneleri Arasındaki Havuz İncisi

Yirmi iki yıldır yaşamını sürdürdüğü 'huzurevi'ne, 'muzurevi', 'muzurevi'ndekilere de "kendini bilmez insanlar" derdi. Önünde açılmayan paketten sigara almazdı. Eminnoş'un yıldızların oralarda, bence okyanusta- 'karayağız'ın gönlünü hoş ettiğini öğrendim. Başında gevşekçe bağladığı eşarbı, yakasız bluzları, bol cepli yeleği, beli lastikli eteği, kışın devetüyü renkli kabanı, baharda Komser Kolombo pardesüsü, plastik çantası, spor...

Okumaya devam et

Menekşe Hanım: Huzurevinde Bir Leydi

Karanfilli sigarası, asaletine uygunsuz (!) kelle zevki, makinede yıkanabilirliğiyle övündüğü plastik oyun kağıtları, acı badem losyonu, 'swan' marka pudriyeri, giysisine uysun-uymasın taktığı fularıyla 'efenimm'leriyle huzurevi mozaiğindeki ebruli... Limonata kokan yazdan kalma bir ekim öğlesinde, kafamı toplamak için çıktığım bahçedeki bankta oturmuş kahvemi içerken, ilişivermişti yanıma. Söz döndü, dolaştı, derken... "Birinci dünya savaşıyla...

Okumaya devam et