Yaş, Yaşam, Yaşlılık Üzerine – II

Yaşlılığa ilişkin yazılarımda bu döneme özgü güzelliklere ve olumlu özelliklere yer verdiğimde bana deniyor ki: "Yaşlı bir insan nasıl mutlu olabilir ki... İşiyosun. Üşüyosun... Üşeniyosun... Bunun neresi insanı mutlu eder?" Evet;  yaşlılık çok yönlü gerileme dönemi. Başkalarına belli düzeyde bağımlılık dönemi. Ölümün daha yakın olduğu bir dönem. Ama gençlik ya da...

Okumaya devam et

Yaş, Yaşam, Yaşlılık Üzerine…

"Yaşlı, kocamış olan (kimse)", "baba ya da anne"dir "ihtiyar". "Seçmek, yeğ tutmak",  "katlanmak" anlamında bir fiildir "ihtiyar etmek". "İsteğe bağlı, seçmeli olan, seçimlik"dir "ihtiyari". "Yaşı ilerlemek, yaşlanmak, kocamak, ihtiyar görünüşü almak, ihtiyar görünmek" anlamında bir fiildir  "ihtiyarlamak". "İhtiyar duruma gelmesine neden olmak" anlamında bir 'fiil'dir "ihtiyarlatmak". "İhtiyar olma durumu, yaşlılık"dır...

Okumaya devam et

En Güzel Yaştaki İnsanlar

En Güzel Yaştaki İnsanlar

Annemin 37 yaşında babanne olan Müveddet Yenge için "eee, artık yaşını başını aldı"  dediğini, 63 yaşındayken kaybettiğimiz babam için "sıralı ölüm" dendiğini, gelin-torun sahibi Münevver Teyzenin 40'lı yaşlarında evde 'köşe yastığı' olduğunu, 50 yaşında kendini işten ve hayattan tekaüt eden sadece cuma namazı ve aybaşında bankadan aylık alacağı zamanlar evden çıkan...

Okumaya devam et

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Çemişkezek(!) Huzurevi arka bahçesinde dolanıp dururken yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım, öğrendiklerim ve yitirdiklerim bana sıkça Nilgün Marmara’nın “Ey, iki adımlık yer küre / senin  bütün arka bahçelerini gördüm ben” dizelerini hatırlatır. İnsanı odak alan bir mesleğin erbabı olarak içim kanadıkça, güldükçe, ağladıkça, keyiflendikçe, değerlerimi yitirdikçe başkalarının yaşantılarıyla  zenginleştikçe, yaşadığım ‘an’larla, çektiğim fotoğraflarla ...

Okumaya devam et

Vakit Dar, Erteleme! Hoyrat Davranma Kendine!

“Yaşlanmayı bertaraf etmeye dönük sözlerin etkileri sınırlıdır”, diyen Wilhelm Schmid’e kulak asmayıp Dünya Yaşlılar Günü vesilesiyle üstadın, yaşlanmayı bertaraf edici –bence etkisi geniş-  sözlerini sıralayalım. ‘An’ı yaşa’ ya da ‘her günün tadına var’ Schmid’in hayatın sair dönemini sürdürenlerin yakınlarına ve çevresindekilere söyledikleri çok manidar. “İnsan kendi yaşlanmasıyla yaşamasını öğrenir. Yaşam sınırlı. Yaşlılık, ‘isteseydim yapabilirdim’ dilek şart kipiyle vedalaşıp ‘sahiden...

Okumaya devam et

2013’te Türkiye’nin Ayrıntılı Nüfus ve Sağlık Durumu

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün beş yılda bir gerçekleştirdiği “Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması”nın (TNSA)   sonuçları açıklandı. 2013-TNSA’da ulusal düzeyde, kentsel ve kırsal alanlar ile beş coğrafi bölge düzeyinde; bazı konularda ise 12 coğrafi bölge düzeyinde hane halkı nüfusu ve konut özellikleri; kadınların temel özellikleri; doğurganlık; aile planlaması; düşükler ve ölü doğumlar;...

Okumaya devam et

Yemyeşil Baharındakilere Bakmak Kolay Değil!

Yüzyılımı dörde böldüm. Her bölümü bir mevsim, Biri kaldı, üçü gitti… Yaz'ı gitti, güz'ü gitti, Karlı, tipili kışı gitti, Yemyeşil bir bahar kaldı! Rıfat ILGAZ Yemyeşil Baharındakilere verilecek özellikli bir bakımdır. Konuşma güçlüğü çeken, ağır işiten, görme netliği azalan, idrar-gaitasını tutamayan, kişisel hijyenine uymayan, düzensiz uyuyan, kısıtlı hareket eden,  alıngan-endişeli- yaygaracı olan, yapabileceği işleri bile çevresindekilerden bekleyen,...

Okumaya devam et

Yaşlılıkta Kendini Sürekli, Yeniden Yaratmak Mümkün

“Var olmak değişmek, değişmek olgunlaşmak, olgunlaşmak bireyin kendini sürekli  yeniden yaratabilmesidir.” İ.Yalom.Yaşlanma; biyolojik bir süreç. Ancak yaşam biçimi, yapılan iş, beslenme alışkanlıkları, kronik hastalıklar, bireyin kişiliği ve çevresiyle karşılıklı ilişkileri nedeniyle her insanın yaşlılığı farklı seyreder. Aile ve nüfus yapısındaki değişim, coğrafi hareketlilik, sağlık ve sosyal güvenlik alanındaki gelişmeler, gelenek, kültür ve değerlerdeki farklılaşma,...

Okumaya devam et

Huzurevi: Bir Küçük Su Damlasindan Hareler

Huzurevine girme fikrimi ilk, arkadaşım Nuyan'a açarak, Bana sahip çık! ve beni huzurevine yerleştir dedim. Ben Bodrum'da iken, telefon etti; Füsun, gel seni huzurevine yerleştiriyoruz dedi. Hemen atlayıp, geldim. Seyranbağları Huzurevi Müdürü bazı belgeler istedi. Düzenledim, paramı yatırdım. Odamı görüp, Bodrum'a geri döndüm. Artık Ankara'da ama evimde değil, Huzurevinde yaşamaya başladım. İki kişilik odada kalıyorum. Önüme...

Okumaya devam et

Hayata Attığımız Pozların Suretleri

İlk çocukluk dönemimi belgeleyen çok az fotoğraf var. Yatılı okuduğum Öğretmen Okulu günlerinse öyle çok fotoğraf var ki... Babam "Benim kızım harçlığını fotoğrafa yatırır," derdi. Arkalarına mutlaka tarih yazmamı ister, yoksa kendisi eklerdi. O yıllara ait neredeyse tüm toplu fotoğraflarımın arkasında isimler, nerede çekildiğini bir şekilde yazmışım sayesinde. Üniversite yıllarına ait çok az fotoğrafım...

Okumaya devam et