Sosyal hizmet eksikliği, toplumsal sorunlar doğuruyor
Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, ülkede sosyal hizmet politikalarının göz ardı edilmesi nedeniyle, toplumun şiddet ve bağımlılık başta olmak üzere çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi:
“SORUNLAR ORTAYA ÇIKMADAN BİLİNÇ YARATILABİLİR”… Sosyal hizmetin bir insan hakkı olduğuna işaret eden Başel, “Sosyal hizmetlerin gelişmişliği çağdaş, refah seviyesi yüksek ve sosyal devletin gelişmişliğinin göstergesidir” dedi. Başel, ülkede görülen sorunların sosyal hizmetlerin eksikliğinden kaynaklandığına dikkat çekerek, bu nedenle ülkede çeşitli suçların ortaya çıktığını kaydetti. Sosyal hizmet sisteminin, şiddet ve bağımlılık sorunları ortaya çıkmadan bilinç yaratabileceğini ifade eden Başel, şiddeti ve bağımlılığı önleme programlarının düzenlenmesiyle bu sorunları en aza indirecek desteklerin verilebileceğini kaydetti. “NEFES ALIP VEREN HER İNSANDAN SORUMLU BİR ALAN”… Toplumun çoğunluğunun sadece çocuklara ve yaşlı kimselere hizmet sunan bir meslek olarak gördüğü sosyal hizmet mesleğinin bilinenin aksine nefes alıp veren tüm insanlardan sorumlu bir alan olduğunu belirten Başel, ancak ne yazık ki ülkemizde bir insan hakkı olmasına rağmen sosyal politikaların uygulanmadığını vurguladı. Başel, Sosyal hizmet politikalarının ülke açısından büyük önem arz ettiğini ve yaşanan toplumsal sorunların sosyal hizmet politikalarının eksikliği nedeniyle ortaya çıktığını belirterek, ülkede sosyal hizmet mesleği kadar ayaklar altına alınmış başka bir mesleğin bulunmadığını savundu. Ahmet UÇAR Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, ülkede sosyal hizmet politikalarının göz ardı edilmesi nedeniyle, toplumun şiddet ve bağımlılık başta olmak üzere çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığını savundu. Barış Başel, sosyal hizmetleri sadece çocuklara ve yaşlılara hizmet sunan bir alan olarak gören bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini söyleyerek, sosyal hizmetlerin nefes alıp veren herkesten sorumlu olduğunu belirtti. Sosyal hizmetin bir insan hakkı olduğuna işaret eden Başel, “Sosyal hizmetlerin gelişmişliği çağdaş, refah seviyesi yüksek ve sosyal devletin gelişmişliğinin göstergesidir” dedi. Başel, ülkede ortaya çıkan sorunların sosyal hizmetlerin eksikliğinden kaynaklandığına dikkat çekerek, bu nedenle ülkede çeşitli suçların ortaya çıktığını kaydetti. Sosyal hizmet sisteminin şiddet ve bağımlılık sorunları ortaya çıkmadan bilinç yaratabileceğini ifade eden Başel, şiddeti ve bağımlılığı önleme programlarının düzenlenmesiyle bu sorunları en aza indirecek desteklerin verilebileceğini kaydetti. Başel, sosyal hizmet desteğiyle gençlerin potansiyellerini geliştirebileceği yaklaşımların hayata geçirilebileceğini belirterek, gençler arasında sorunlar ortaya çıkmadan bu sorunlara karşı önlem alınabileceğini söyledi. Tüm bu önlemlere rağmen yine birilerinin mağdur olabileceğini kaydeden Başel, bu noktada ise mağdurları koruyacak ve iyileştirecek sistemin uygulanabileceğini söyledi. Başel, tüm bu unsurlar göz önüne alındığında toplumun sağlıklı bir yaşam sürebilmesi adına sosyal politikaların olmazsa olmaz olduğunu vurgulayarak, “Bu politikalar şimdiye kadar uygulanmış olsaydı toplum bu sorunları yaşamazdı” dedi. “Yöneticiler sosyal hizmet alanını göz ardı ediyor” Sosyal politikaların ve buna paralel olarak sosyal hizmetlerin önemine rağmen yöneticilerde bu yönde hiçbir ışık görmediğine dikkat çeken Başel, bu alanın varlığının göz ardı edildiğini dile getirdi. Teknoloji bağımlılığının, şiddet kültürünün yükselişte olduğu bir dönemde sosyal politikalarının büyük bir önem arz ettiğini belirten Başel, bu politikaların hayata geçirilmesini ve toplum mühendisliğinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Başel, “Kaç sosyal hizmet kurumu, çocuk yuvası, kadın sığınma evi var? Çocuk yuvalarının kriterleri ise uygun değil çünkü yaş ayrımı yapılmadığı için küçük yaştaki çocuklarla büyük yaştaki çocuklar bir arada yaşıyor. Devlet sorumluluklarını farklı alanlardaki sivil toplum örgütlerine devrediyor. Devlet, yaşlılar için her yıl düzenlenen yaşlılar haftası kapsamında bile bütçe ayırmıyor. Gönüllü işletmelerde bir gezi ve yemek listesi oluşturabiliyor. Yaşlı ya da diğer dezavantajlı vatandaşların kapısı çalınmıyor, fakat her yıl sorunları olan bu insanların devletin ayağına ofislere gelmesi bekleniyor ya da maaşları kesiliyor. Özellikle salgın tehdidi ile hizmetlere ulaşamayan bu insanların durumunu değerlendirecek ve aksaklıkları giderecek bir ekip bile hâlâ oluşturulmamıştır” şeklinde konuştu. “Sosyal hizmet masa başı bir meslek değil” Başel, üniversitelerdeki sosyal hizmet bölümleri üzerine de konuşarak, bu bölümlerde öğrenim gören öğrencilerin teorik bilgileri uygulayabileceği şartların hazırlanması gerektiğini kaydetti. Sosyal hizmetlerin sadece masa başı bir meslek olmadığına işaret eden Başel, “Sosyal hizmet alanında görev yapanlar sorunları olan kişileri bulurlar, farkındalık yaratırlar, değişim ve dönüşüm yaratırlar yani insanlara ihtiyaç duydukları hizmetleri sunarlar” diye konuştu. “Sosyal hizmet, politik bir meslek” Sosyal Hizmet Uzmanı Barış Başel, sosyal hizmet mesleğinin politik bir meslek olduğuna dikkat çekerek, sosyal politika denilen yapılanmanın insan haklarını ve onurunu temel alan bir kavram olduğunu kaydetti. Başel, sosyal hizmetin temelde insan hakları özelde ise bireysel haklar açısından çağdaş hukuk ve sosyal refah devletinin gereği olarak makro (okul, iş yeri, toplum), mezzo (aile, akranlar, arkadaşlar) ve mikro (bireyin biyolojik, psikolojik, soysal, manevi benliği) düzeyde sosyal politikaların uygulama anahtarı bir meslek olduğunu kaydetti. Toplumdaki her bireyin hayatının bir evresinde mutlaka sosyal hizmetlere gereksinim duyabileceğini ifade eden Başel, bu nedenle sosyal hizmetin insanın fiziksel, psikolojik ve sosyal olmak üzere tüm ihtiyaçlarının karşılanmasını temeline alan bir insan hakkı olduğuna vurgu yaptı. “Yöneticiler sadece ekonomiyi düşünüyor” Barış Başel, makro, mezzo ve mikro düzeydeki çağdaş sosyal hizmet politikaları ile dezavantajlı grupların sağlıklı ve güvende olmasını sağladığına ve yaşam kalitelerini geliştirdiğine işaret ederek, genelde ekonomik gelişmenin hedeflendiğini bildirdi. Ekonomik hedeflere ulaşılırken bu dönüşüme paralel olarak gelişebilecek sorunlara yönelik sosyal kalkınmanın da planlanması gerektiğine dikkat çeken Başel, ancak yöneticilerin sosyal politika kavramının önemini hâlâ kavrayamadığını ve ağırlıklı olarak ekonomik hedefler üzerinde durduğunu savundu. Başel, sosyal hizmet desteğinin olmadığı durumda iyi düzeyde olan bir ekonominin de pek bir şey ifade etmeyeceğine işaret ederek, yöneticilerin de gereken sosyal politikaları hayata geçirmediğini belirtti. Sosyal hizmetlerin istenilen durumda olmaması nedeniyle ülkede ciddi sorunların ve risklerin ortaya çıktığına dikkat çeken Başel, bir ülke için önemli olan tek unsurun ekonomi olmadığını ifade etti. “Çok kültürlü sosyal hizmet politikaları uygulanmalı” Başel, toplumun sağlıklı döngüsünün korunması, sosyal risklerden etkilenmemesi, sorun olması durumunda ise rahat nefes alabilmesi için çağdaş, sosyal, refah ve hukuk devleti olmanın birincil gereğinin kapsamlı bir sosyal politika olduğuna vurgu yaptı. KKTC’nin çok kültürlü bir yer olduğuna dikkat çeken Başel, ülkede yüzden fazla ülkeden gelen farklı kültürlere sahip öğrencinin ve çalışanın mevcut olduğunu anımsattı. Başel, ötekileştirici, ırkçı yaklaşımları ortadan kaldıracak herkesin eşit olduğu bir sistemin yaratılması gerektiğini dile getirerek, çok kültürlü sosyal hizmet politikalarının uygulanması gerektiğini kaydetti. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin sosyal politika şemsiyesini bölgesel olarak oluşturduğunu anlatan Başel, çocuk, yaşlı, genç, özel gereksinimli, kadın, LGBTQİ ve tüylü dostlar için hizmet modelleri geliştirdiğini söyledi. Başel, “Bunu pilot olarak kabul edersek aslında bu girişimler tüm ülke için de gerçekleştirilebilir, bunlar hayal değil” şeklinde konuştu. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin sosyal politika girişimlerinin ayrıca ülke adına bir devrim niteliğinde olduğuna işaret eden Başel, devletin kadınlara ve engelli bireylere yönelik girişimlerinin olmadığını, ancak belediyenin bu yönde adımlar attığını vurguladı. Başel, ülkedeki farklı kesimleri, dilimlere ayrılmış, değişik renklerde olan ve her renkte kadın, çocuk, yaşlı gibi kesimlerin bulunduğu bir güneş şemsiyesine benzeterek, sosyal hizmetlerin tüm kesimlere bu çerçevede hizmet sunması gerektiğini söyledi. “Hiçbir meslek bu kadar ayaklar altına alınmadı” Sosyal hizmetlerin önemli bir alan olduğunu dile getiren Başel, sosyal hizmet görevine ise sadece ilgili bölümlerden mezun olan kişilerin getirilmesi gerektiğini ifade etti. Başel, ülkeyi yönetenlerin, eski Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanlarını işsiz kalmamaları için mezun olduğu bölüme bakmadan sosyal hizmet görevine getirdiğine işaret ederek, çalışanların emeğine ve çabasına saygı duyduğunu ancak bunun kabul edilemez bir yaklaşım olduğunu söyledi. Ülkede, sosyal hizmetlerden başka hiçbir mesleğin alan dışı atamalar söz konusu olduğunda bu kadar ayaklar altına alınmadığını savunan Başel, sosyal hizmet alanına dair bir kelime ve kavram bilmeyen kişilerin bile bu alanlarda görev ve yöneticilik yaptığını kaydetti.
Not: Bu Yazı kibrisgazetesi.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.