Koruyucu Aile: Bildiklerimiz ya da Bilmediklerimiz
1965’lerden bu yana yapılan her türlü düzenlemeye rağmen ülkemizde “koruyucu aile” kurumunun etkililiği arttırılamadı…
Telefonda sesi heyecanlıydı: “Okudun mu? Mutlu Tönbekici koruyucu aile olmuş; bizim gibi”.“Koruyacağımız Bir Oğlumuz Olacak“ başlıklı yazımda anlattığım arkadaşımdı arayan. Koruyucu aile olduklarında iki, şimdilerde dokuz yaşında olan Barış’ın koruyucu annesi sayesinde haberdar olduğum ve yaklaşık iki aydır büyük keyifle okuduğum Çilek Bebeğin annesi Mutlu Tönbekici’nin o güzelim diliyle anlattığı anneliğine ilişkin yazılarının müptelası oldum.
***
Çocuk; bir sosyal hizmet alanı. “Koruyucu Aile” ve “Evlat Edinme ise bu alanın alt alanlarından ikisi. Bazı ortak yönleri olmasına karşın her iki hizmet birbirinden çok farklıdır ve “Gönüllü Annelik” işleyişiyle alakası yoktur. İşleyişin ayırıcı özelliği ise çocuğun velayetinin biyolojik ailede olması ile devletin çocuğun bakım, yetişme ve eğitim sorumluluğunu koruyucu aile birlikte belli esaslar çerçevesinde yürütmesi.
Bu yazıda; 1965’lerden bu yana yapılan her türlü düzenlemeye rağmen ülkemizde “koruyucu aile” kurumunun etkililiği arttırılamamasına ilişkin nedenlere girmeden işleyişe ilişkin bildiklerimizi ve bilmediklerimizi sıralamayla yetineceğiz.
***
* Dünyada ve ülkemizde dört ayrı tür Koruyucu Aile Bakım Modeli mevcut.
* Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli,
* Geçici Koruyucu Aile Modeli,
* Süreli Koruyucu Aile Modeli,
* Uzmanlaşmış Koruyucu Aile Modeli
* Ülkemizde “Süreli Koruyucu Aile Modeli” yaygındır. Biyolojik ailesine bir nedenle döndürülemesi mümkün ol(a)mayan veya kalıcı olarak aile yanına yerleştirilemeyecek çocuklar koruyucu aile uygulaması için uygundur.
* Ülkemizde koruyucu aile genellikle evlat edinmenin ön basamağı olarak işliyor olsa da, dünyada çok yaygın uygulama alanı mevcut.
* Koruyucu aile uygulamasının uluslararası hukuki dayanağı “Çocuk Hakları Sözleşmesi”, ulusal dayanağı ise Türk Medeni Kanunu.
* Koruyucu ve destekleyici tedbirler almak Çocuk Koruma Kanunu’nun amir hükümlerindendir.
* Çocuğun bakımından sorumlu olan kişi(ler) bu görevini yap(a)mıyorsa mahkeme çocuğu koruyucu ve destekleyici tedbirler alır. Örn: çocuğun resmî veya özel çocuk sosyal hizmet kuruluşlarına; yuva ya da yetiştirme yurduna yerleştirilmesi bu tedbirlerden en çok, koruyucu aile yanına yerleştirilmesi ise en az yaygın olanıdır.
* Mahkeme “Bakım Tedbiri” hususunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını (ASPB) sorumlu tutar ve hizmeti Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü (ÇHGM) koordine eder.
* Bakım tedbiri gereği ASPB’na bağlı yatılı sosyal hizmet kuruluşları olan yuva ya da yetiştirme yurduna yerleştirilen çocuk; bakanlık merkez ve taşra teşkilatı işbirliği ve koordinesi ile denetim ve gözetiminde Koruyucu Aile’ye yerleştirebilir.
* Koruyucu Aile işleyişinin dayanağı: “Koruyucu Aile Yönetmeliği”
* Koruyucu Aile işleyişinden anılan bakanlık ve genel müdürlüğün Aile Yanında Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı sorumlu.
* Koruyucu aile hizmeti; aynen evlat edinme hizmeti gibi bir veya daha çok nedenle kendi ailesi içinde bakılıp korunamayan çocuğun yüksek yararınadır.
* TC vatandaşı olan, sürekli Türkiye’de ikamet eden, 25-65 yaş aralığındaki, en az ilkokul mezunu, düzenli geliri olan evli/bekâr veya çocuklu /çocuksuz herkes koruyucu aile olabilir; çocuğun biyolojik anne-babası ya da vasisi hariç.
*Koruyucu aile başvurusu oturulan il / ilçe Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğüne yapılır. Başvuru esnasında istenen belgeler:
* T.C. kimlik numarası beyanı,
* Vesikalık fotoğraf,
* Öğrenim durumu belgesi örneği,
* İş-gelir-sosyal güvenlik durumu belge örneği,
* Adli sicil belgesi,
* Varsa koruyucu aile 1.kademe, koruyucu aile 2. kademe veya temel aile eğitimi belge örnekleri.
* Koruyucu aile olacak kişi(ler) ve varsa birlikte yaşadığı kişilerin, çocuğun bakımını, gelişimini ve eğitimini etkileyecek ya da çocuğa zarar verecek düzeyde fiziksel engeli, ruhsal rahatsızlığı ve bulaşıcı hastalığının olmadığını gösteren doktor raporu.
* Koruyucu aile evli çift ise belgeleri her ikisi de hazırlar.
* Koruyucu Aile seçiminde temel ana-baba eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimi almış olmak tercih nedeni.
* Ailenin başvurusunun değerlendirilmesi ve sosyal inceleme raporu düzenlenmesi esnasında gerekirse başka belgeler de istenebiliyor. Yanına çocuk yerleştirilen aile her iki yılda bir doktor raporu ve adli sicil belgesini tazeleniyor.
* Çocuk ve ailenin birbiriyle uyumlu olmasına itina ediliyor.
* Sözleşmesi öncesinde çocuk-aile uyumunu sağlamak için çocuk en fazla iki ay süreyle aileye izinli verilir. Uyum süreci sonunda gözlemler olumlu ise taraflar arasında “Koruyucu Aile Sözleşmesi” imzalanır ve onay sonrası çocuk aileye teslim edilir.
* İlgili yönetmelik hükmü gereği koruyucu aile ve yanındaki çocuk ile biyolojik aile düzenli aralıklarla denetim ve danışmanlık amaçlı izlenir.
* Koruyucu aile hizmeti; çocuk ya da ailenin özel durumundaki bir gelişme nedeniyle sona erebilir.
* Koruyucu aile hizmeti çocuğun özel durumu nedeniyle sonlandırılan ailelerden çocuğa şiddet uygulamayan, sağlıklı sosyal ilişkileri olduğu gözlenen, fiziki ve ruhsal yönden sağlıklı olan, çocuğu toplum içinde olumsuz etkileyecek bir suçtan ceza almayan, Kurumla etkin iş birliği yapanlara tekrar çocuk yerleştirilebilir.
* Koruyucu aile yanındaki çocuk için talepte bulunulursa çocuk başına yaş ve okul durumuna göre değişen aylık bakım ücreti ödeniyor. Her öğretim yılı başında eğitim masrafları, yılda iki kez giyim masrafları karşılığı ücret ödeniyor. Çocuğun sağlık giderleri Genel Sağlık Sigortası kapsamında karşılanıyor. Okula gidiş-gelişteki ulaşım giderleri ile gerektiğinde dersane ücreti ödeniyor.
* Kurumun Koruyucu aile olanlardan beklentileri ve sair bilgileri koruyucuaile.gov.tr vebsitesinden öğrenmek mümkün.
***
Uzun meslek yaşamımda çocuk alanında çalıştığım süre içerisinde evlat edinme ve koruyucu aile başvuruları ve çocuk yerleştirme süreci mesleki anlamda beni hep heyecanlandırdı. Kızlarım ara ara bir erkek çocuğu kardeş edinmek istediler aracılığımla. Ben ekonomik ve çalışma koşullarım nedeniyle yanaşmadım. Ancak meslek elemanı olmanın ötesinde bir kadın olarak Mutlu Tönbekici’nin anneliğini ve Çilek Bebeğin gelişim serüvenini keyifle izliyorum.
Sosyal hizmet kuruluşlarında Çilek Bebek sayısı çok fazla ama ülkemizde o “Çilek”lere annelik yapacak “Mutlu” anne sayısı çok az. Çilek bebelerin sayısının azalması, Mutlu annelerin sayısının artması dileğiyle… (ŞD/HK)
* Şadiye Dönümcü, Sosyal Hizmet Uzmanı
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.