Geçmiş Onarılabilir mi? Hayat Geri Kazanılabilir mi?
Hayat zor! Çocuk yetiştirmek daha da zor! Kendileri mükemmel olmayan anne-babanın çocuğunun mükemmel olmasını istemesi haksızlıktır; çoğu kez de çift taraflı eziyettir.
Sevgi-saygı görmeyen, değerli olduğu hissettirilmeyen, ilke-kural olmaksızın her istediği yerine getirilen, her dem açıkları kapatılan, aşırı koruyucu-kollayıcı davranılan, birey kimliği önemsenmeyen, güvenilmeyen, kaliteli zaman ayrılmayan, başarı yerine başarısızlıkları vurgulanan, değer kaybı yaşadığı fark edilen, bağlı değil bağımlı kılınan çocuğun, anne-babasının hayal kırıklığı yaşaması kaçınılmaz bir şey.
Anne-baba olumlu rol model değilse onların şekillendirdiği çocuk mükemmel olabilir mi? Cevap Robert Fulghum’dan geliyor: “Çocuklarınızın sizi dinlememelerine üzülmeyin; esas, sizi her an izlemelerinden korkun.” Anne-baba eylem-söylem bütünlüğünü sağlayamıyorsa, sıkça aynaya bakması gerekiyor, kısacası.
Hadi; şimdi cephe değiştirerek ana-baba olmaktan çıkıp, çocuk olalım. Zamanınız var mı? Yanıtınız ‘olumlu’ ise bir kağıt-kalem alın elinize ve aşağıdaki “Anne-Babamla İlişkimde Kendimi Böyle Hissediyorum” testini okuyup, size uygun olanları “evet-hayır” diye işaretleyiniz.
1. Annemle (A) babamın (B) beklentilerini karşılayamadığım zaman kendimi suçlu hissediyorum.
2. A+B’mı üzen bir şey yaptığımda kendimi suçlu hissediyorum.
3. A+B’mın tavsiyelerini dinlemediğimde kendimi suçlu hissediyorum.
4. A+B’mla tartışınca kendimi suçlu hissediyorum.
5. A+B’ma öfkelendiğimde kendimi suçlu hissediyorum.
6. A+B’mı hayal kırıklığına uğrattığımda, duygularını incittiğimde kendimi suçlu hissediyorum.
7. A+B’m için yeterince çaba göstermediğimde kendimi suçlu hissediyorum.
8. A+B’ın yapmamı istediği bir şeyi yapmadığımda kendimi suçlu hissediyorum.
9. A+B’ma hayır dediğimde kendimi suçlu hissediyorum.
10. A+B’m bana bağırdığında korkuyorum.
11. A+B’ma duymak istemeyecekleri bir şey söylemek zorunda olduğumda korkuyorum.
12. A+B’m bana kızdığında korkuyorum.
13. A+B’ma öfkelendiğimde korkuyorum.
14. A+B’m, beni sevgi ve desteklerini çekmekle tehdit ettiklerinde korkuyorum.
15. A+B’mın düşündüklerine katılmamak beni korkutuyor.
16. A+B’ma karşı durmam gerektiğinde korkuyorum.
17. A+B’m mutsuz olduğunda kendimi üzgün hissediyorum.
18. A+B’mı hayal kırıklığına uğrattığımda kendimi üzgün hissediyorum.
19. A+B’mın yaşadıkları hayatı iyileştiremediğim için kendimi üzgün hissediyorum.
20. A+B’m hayatlarını mahvettiğimi söylediğinde kendimi üzgün hissediyorum.
21. A+B’m eşimi ya da arkadaşlarımı sevmediği için kendimi üzgün hissediyorum.
22. A+B’m beni eleştirdiğinde kendimi kızgın hissediyorum.
23. A+B’m beni kontrol etmeğe çalıştığında kendimi kızgın hissediyorum.
24. A+B’m bana hayatımı nasıl yaşamam gerektiğini söylediklerinde kendimi kızgın hissediyorum.
25. A+B’mın benden talepleri olduğunda kendimi kızgın hissediyorum.
26. A+B’m benim üzerimden sanki hayatlarını yeniden yaşamaya çalışıyorlarmış gibi davrandığında kendimi kızgın hissediyorum.
27. A+B’m onlara bakmamı bekliyorlarmış gibi davrandığında kendimi kızgın hissediyorum.
28. A+B’m beni dışlayıp kabul etmediğinde kendimi kızgın hissediyorum.
Test bitti! Sayın bakalım ‘evet’leri. Sonuç 9’dan fazla mı? O halde bu testi düzenleyen Susan Forward-Craig Buck’ın söylediklerini okuyalım birlikte. “A+B’nıza olan bağımlılığınız tartışılmaz ve maalesef duygusal hayatınızı onlar kontrol ediyor.”
Zamanınız -hala varsa eğer-, yukarıdaki sizi ifade eden her duygu tasvirinden sonra ‘çünkü’ ekleyip duygularınızı daha iyi anlamaya çalışın. Örn: cümleyi ‘A+B’mı hayal kırıklığına uğrattığımı anladığımda kendimi üzgün hissediyorum. Çünkü’ A+B’mı mutlu etmek benim görevim.’ şeklinde kurun. Ödev –şimdilik burada– bitti. Bu testi niye yaptık? Yanıt, az sonra…
Zor Bir Ailede Büyümek: Geçmişi Onarmanın ve Hayatını Geri Kazanmanın Yolları (Toxic Parents)** kitabının yazarları diyor ki:
“Her birimiz küçükken A-B’mızın içimize ektiği zihinsel ve duygusal tohumlarla büyüyoruz. Kimi ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı ve bağımsızlık kaynağı olurken, ne yazık ki birçok ailede tohumların arasında korku, yaptırım ve suçluluk duyguları da bulunuyor. Bu tohumlar biz büyüdükçe filizleniyor ve yetişkinlik hayatımızda duygularımızı, davranışlarımızı, dolayısıyla başkalarıyla kurduğumuz ilişkileri etkiliyor.”
Kitap; çocukken A-B’sından korkanlar, A-B’sına karşı öfkesini ifade edemeyenler, A-B’sıyla fikir ayrılığına düştüğünde endişelenenler, A-B’sından hâlâ çocuk muamelesi görenler, A-B’sı tarafından yakılıp acıtılanlar, A-B’sının kendini terk edeceğini düşünenler ile çocuğunu korkutan, çocuğunun kendilerine olan öfkesini ifade etmesine izin vermeyen, fikir ayrılığına düştüğünde çocuğunun endişelenmesine yol açan, çocuğunun artık erişkin olduğunu kabullenemeyen, çocuğunun canını yakıp acıtan, her daim “seni terk edeceğim” diyen ya da bir şekilde terk eden A-B’lar için yazılmış.
Yazarlar “Kusursuzluk Efsanesi”, ‘tanrısal‘ A+B’lar, çocuğuna “Sırf öyle demek istememiş olman, sözlerinin beni yaralamadığı anlamına gelmez” dedirten ‘yetersiz‘ ya da “Neden kendi hayatım yaşamama izin vermiyorlar” dedirten ‘‘kontrolcü‘ veya “Bütün çürükler içim de” dedirten ‘duygusal tacizci’, “Bazen çürükler dışımda da olabiliyor” dedirten ‘fiziksel taciz’ci A+B’lar ile çocuklarına “En büyük ihaneti” yapan ‘cinsel taciz’ci, “Bu ailede kimse alkolik değil”‘ diyen ‘alkolik‘ A+B’lar ile çocuklarına sesleniyor.
İnsan kitabı okurken el mahkum; kendi ailesini sorguluyor ve de kendi A+B’lığını.
Yazarlar “Affetmek zorunda değilsiniz” diyor. “Ben bir yetişkinim. Peki neden öyle hissetmiyorum” sorunuzun cevabını bulmak için “kendini(zi) tanımlama süreci”nizi başlatıp, “Asıl sorumlu”yu bulun ve “bağımsızlığ(ınız)a giden yol”a girip, “yüzleşme” yaşayın ve “d-ö-n-g-ü-y-ü k-ı-r-ı-n” diyor ve bunun yol-yordamını yani “Hayatı(nızı) geri kazanmanın yolları” nı da anlatıyor.
Toksik çocuk veya toksik A+B olup olmadığımız kitap bittiğinde ortaya çıkıyor.
Elbette kitabı okumuş olmak insanın hayat boyu biriktirdiği toksinlerden arınmasını sağlamıyor. Ama bu kitap –hiç değilse– içimizdeki ‘toksin’ duyguların bizi aslında nasıl zehirlediğini hissettiriyor. Ve eğer istersek zehirlenmemizin etkisini azaltabileceğimiz umudunu verdiği gibi, kılavuzluk da yapıyor. (ŞD/ÇT)
—
* Şadiye Dönümcü, Sosyal hizmet uzmanı.
** Susan Forward-Craig Buck, Zor Bir Ailede Büyümek, İletişim Yayınları.
*** Yıldızlara karışan bir arkadaşım “Ailesi olana her gün bayram” derdi. “Toksik ya da değil” ailesi olan herkese iyi bayramlar diliyor ve size şeker çikolata değil, –gereksiniminiz varsa eğer- “geçmişinizi onarmanın ve hayatınızı geri kazanmanın yolları”nı anlatan bu kitabı hediye ediyorum.
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.