Covid-19, yaşlılara ayrımcılığı arttırdı mı?
Koronavirüs salgınıyla birlikte, imkanların kısıtlı olduğu ülkelerde genç hastalara öncelik verilmesi nedeniyle, yaşlıların tedaviye erişimde ayrımcılığa maruz kaldıkları belirtiliyor.
Guardian’ın haberine göre, salgın sürecinde yaşlılara yönelik kötü muamelede de büyük bir artış gözlemlendi.
Guardian’daki haberde, Souzi Bondeko’nun, dedesi Covid-19 belirtileri gösterip nefes almakta zorlandığında, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa’daki bir hastaneye götürdüğü ve dedesinin burada solunum cihazına bağlandığı belirtildi.
Bondeko biraz yiyecek almak için eve döndüğünde bir hastane görevlisi, dedesinin solunum cihazından çıkartıldığını, çünkü cihaza başka bir yerde ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
“Hastanede sadece üç solunum cihazı vardı ve büyük talep görüyordu. Beş dakika sonra dedem öldü. Görevliler bana cihazı daha genç birine taktıklarını söyledi, çünkü genç hastalara öncelik verme politikaları varmış.”
Guardian gazetesine konuşan, pazarcılık yaparak hayatını kazanan 33 yaşındaki Bondeko, dedesinin gördüğü muameleyi, uluslararası yardım kuruluşu HelpAge International’ın temsilcisi Anatole Bandu’ya anlattı.
Bandu “Maalesef, solunum cihazlarının gençlere verilmesi sonucu, yaşlı birinin öldüğü ilk vaka değil. Ne yazık ki Demokratik Kongo’da yaşlı insanlar harcanabilir görülüyor” dedi.
YAŞLILARA TEDAVİ AYRIMCILIĞI
Kuruluşa göre, salgının başlangıcından bu yana yaşlılara karşı ayrımcılık yükselişte.
Birçok ülkede genç hastalara öncelik verilirken, ya da başkalarına hastalık bulaştırabilecekleri korkusuyla, tedavi bile edilmediklerinden, yaşlılar Covid-19’dan ölüme terk edildi.
Örneğin, Bangladeş’teki Cox Bazar mülteci kamplarında, saglık görevlileri Covid-19 olabilecekleri korkusuyla, grip geçiren yaşlıları tedavi etmeye korktu.
Kamerun’un orta kesimlerindeki Koa köyünden yaşlı ve engelli Paa Mathieu, zatürre geçirmesine karşın, hastaneye alınmadı.
Mathieu “Bana bakmadılar, benim gibiler için yatakları olmadığını söylediler” dedi.
Salgın krizinde, yaşlıların tedavi görmekte zorlanmasının yanı sıra, dünya genelinde yaşlılara yönelik şiddet ve kötü muamelede de büyük artış görüldü.
Yardım kuruluşu Age International’ın Genel Direktörü Chris Roles “Maalesef pandemi, yaşlıların zaten karşı karşıya oldukları kötü muamele ve ihmali gözler önüne serdi ve daha da büyüttü” dedi.
”YAŞLILARA KÖTÜ MUAMELE KAYITLARA BİLE GEÇMİYOR”
Roles “Sıklıkla, yaşlılara yönelik kötü muamele gizleniyor ve bildirilmiyor; yaşlılar misillemeden ya da damgalanmaktan korkabiliyor, yaşadıklarının kötü muamele olduğunun ayırdına varamıyorlar veya ulusal kuruluşlar belli bir yaşın üzerindeki kötü muameleyi kayıtlara bile geçirmiyor” diyor.
Roles ayrıca “Deneyimlerimize dayanarak, koronavirüs 2020 dünyasını şekillendirirken, en büyük risk grubu olmalarına karşın, yaşlıların bir kenara atılacağından kaygılıyız” diye de ekliyor.
Covid-19’dan önce her altı yaşlıdan birinin kötü muameleye maruz kaldığı tahmin ediliyordu, ancak Age International ortaya çıkan kanıtların, bunda büyük bir artış yaşandığına işaret ettiğini söylüyor.
Kötü muamele fiziksel, mali, psikolojik, sözlü ya da cinsel saldırı şeklinde olabiliyor. Kadınlar ve engelliler ise en kötü etkilenenler.
Örneğin Nepal’de, Mart-Mayıs ayları arasında polise ihbar edilen yaşlılara yönelik kötü muamele vakaları ikiye katlandı.
Karantina önlemleri nedeniyle birlikte daha çok zaman geçirmek zorunda olduklarından, aile içi şiddetin de arttığı bildiriliyor.
Kırgızistan’daki bir kriz merkezi, aile içi şiddet şikayetiyle 29 yaşlının kendilerini aradığını söylüyor. Birçoğunun ailelerinin, özellikle de alkol bağımlısı yakınları olanların, emekli maaşlarına el koyduğundan şikayet ettikleri belirtiliyor.
Ürdün’de sivil toplum kuruluşu Solidarity is Global Institute, karantina önlemlerinin ilk iki ayında 812 acil yardım talebi aldıklarını söylüyor. Bu sayı, normalde bir yılda aldıklarından fazla. Yardım taleplerinin beşte biri aile içi şiddetten kaynaklanıyordu ve bunların birçoğu da yaşlı insanlardı.
‘Kötü muamele, bağımlı oldukları aile üyelerinden’
Kuruluşun Yönetim Kurulu Başkanı Asma Khader, yaşlılara yapılan kötü muamelenin çoğunlukla bildirilmediğini, çünkü kurbanların telefona erişimleri olmadığını ya da konuşmaya korktuklarını söylüyor.
Khader “Sıklıkla kötü muamele, bağımlı oldukları aile üyelerinden geliyor. Geçim kaynakları yok ya da tehdit edileceklerinden korkuyorlar” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yaşlılara yönelik kötü muamelenin sadece yüzde 4’i bildiriliyor.
HelpAge International’ın küresel şiddet ve cinsiyet eşitliği danışmanı Georgina Veitch “Hükümetler yaşlılara kötü muamelenin var olduğunu kabul etmeli ve sorumluların soruşturulması için gereken yasal düzenlemelerin bulunduğundan emin olmalı” diyor.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayanlar, özellikle kadınlar ve salgından önce de sosyal ya da ekonomik açıdan dezavantajlı konumda olanlari en kötü etkilenenler.
Hindistan’da, Bihar’da yaşayan emekli öğretmen Natia Mishra, salgın yüzünden özel derslerin durmasıyla gelirinin nasıl kesildiğin anlatıyor.
67 yaşındaki Mishra, yaşlılara yardım hattına yaptığı aramada “Kiramı ödeyemiyordum, dolayısıyla bana sözlü olarak kötü muamelede bulunan akrabalarımla kalıyorum. Yiyecek tasarrufu yapayım diye az yediğimden iskelete döndüm. Depresyondayım, yalnızım ve konuşacak ve beni dinleyecek kimsem yok” diyor.
Hindistan’da genel bir sosyal güvenlik sitemi yok ve çoğu yaşlı insan çalışmak zorunda. Ancak 17 eyalette 60 yaşındaki 5099 kişiyle yapılan anketin sonuçlarına göre, karantina yüzünden yaşlıların yüzde 65’i gelirlerini kaybetti.
”İZOLASYON FİZİKSEL SAĞLIK VE RUH SAĞLIĞI İÇİN TEHLİKELİ”
65 yaş üzerinin birçok ülkede sokağa çıkmasına izin verilmemesi de kaygıları artırdı.
HelpAge’ten Bridget Sleap “Haklarımızı kısıtlayan herhangi bir önlem, bilimsel ve tıbbi kayıtlara dayanmalı, yaşa değil” diyor.
“Virüsün yayılmasını engellemek meşru bir amaç ama fındık kırmak için balyoz kullanmamalıyız. Uzun süreli izolasyon, yaşlıların fiziksel ve akıl sağlığı için tehlikeli.”
Not: Bu Yazı intell4.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.