Salgın Bir Hastalık; O Büyülü Mutad Duygu...

Salgın Bir Hastalık; O Büyülü Mutad Duygu…

Kedim ve ben Ölüyoruz yavaş yavaş Karşılıklı, köşemizde Elenirken eleğinde sıkıntının saatler Mutad olduğu üzre Bazen o benim kucağımda Bazen ben onun Avutuyoruz birbirimizi Özlerken aynı şeyleri gizlice Nasıl tırmalardık hayatı Bir zamanlar şehvetle (...) (**) "Sen" dedi "Hiç cep telefonundan ev telefonunu çaldırdın mı?" "Hayır" dercesine yüzüne bakınca "Çaldırmazsın tabii. Eşin var, çocukların var... Bir de torunun var, artık." Konunun nereye bağlanacağını bilemediğimden...

Okumaya devam et

Herkesin Anneliği Kendine; Benzemez Kimseninki Bir Diğerine

Herkesin Anneliği Kendine; Benzemez Kimseninki Bir Diğerine

Uykusuzum; uyuyamadım dün gece. Annemin ölüm yıldönümünde yanında olamamamın yarattığı suçluluk ve hüzün uyutmadı beni. Arkadaşlarıyla dışarıya çıkan kızlarıma olan evham uyutmadı beni. Örgümü örüp, müzik dinlerken uçuşup önce kendime kondum. "Anne(m)siz kalalı iki yıl oldu ve –mecburen- öğrendim annesiz kalan çocukların –yaşı kaç olursa olsun- üşüdüğünü. O beni, koşulsuz seven tek...

Okumaya devam et

Dünyanın Bütün Çiçeklerini İsteyen Enstitülü Öğretmenler

Dünyanın Bütün Çiçeklerini İsteyen Enstitülü Öğretmenler

İlk ve orta öğrenimimi yatılı olarak sürdürdüğüm Aydın Ortaklar’daki okulumuz Köy Enstitüsü (1944) olarak açılıp, ardından İlk Öğretmen Okulu’na (1955), 1974’de alınan karar doğrultusunda da Öğretmen Lisesine dönüştürülmüştü. 1976'da Öğretmen Okulları son, Öğretmen Liseleri ilk mezunlarını verdi. Öğretmen olamadığımız gibi; bizden yana ters esen siyasi rüzgarların etkisiyle Eğitim Enstitülerindeki kontenjandan da...

Okumaya devam et

23 Nisan Öncesinde Arkadaşım Deniz İçin

23 Nisan Öncesinde Arkadaşım Deniz İçin

O yıllarca beklenilen ve doğması için büyük çaba harcanan bebeklerden biri. Annesi karnındaki hazineyi korumak için aylarca yattığı yerdeki pencereden dışarıdaki hayatı seyretti. Kalkmasına izin verilmediğinden onlarca komedi filmi izleyip, kesmeşeker modelli battaniye ördü bebeği karnında büyürken. Deniz’le arkadaşlığımız o günlerde başladı. Ellerimi annesinin karnına koyardım, o da bana attığı küçücük...

Okumaya devam et

Alkolün Fasit Dairesi Tüm Hayatı Dışarıda Bıraktığında...

Alkolün Fasit Dairesi Tüm Hayatı Dışarıda Bıraktığında…

Hayatın zorluklarını kolaylaştırmak, ağırlığını hafifletmek için herkesin başvurduğu yollar ve aldığı önlemler farklı. Mücadele edilmeyen hayat; hayat değil(mi?) zaten. Hayatın "mücadele etmelisin" talimatını aldığımdan bu yana hep koşuşturdum. Babam öldüğünde kardeşim ve ben lisedeydik. Annem; derleyip topladı bizi. Ekonomik sıkıntımız yoktu. Okul bitti. İşe girdim. Kariyerim her geçen gün yükseldi. İyi...

Okumaya devam et

Bu Yazı Artık "Rakı Şişesinde Balık" Olmak İstemeyenler İçin

Bu Yazı Artık “Rakı Şişesinde Balık” Olmak İstemeyenler İçin

Alkol-sever bir kadını anlattığım "Fasit Daire" başlıklı yazımı yazarken bir arkadaşım bana Ceylan Daş Tuğrul’un "Rakı Şişesinde Balık Olmadan" adlı kitabından(**) söz edince kitabı aldım. Okurken tuttuğum aşağıdaki notları sizinle paylaşmak isterim. Alkol bağımlısının iş performansı düşer Doğru zaman ve miktarda alındığında zararsız olan alkol; sağlıklı bir yaşamın keyif verici bir parçası olabilir. Alkol, sosyal...

Okumaya devam et

O Küçümen Bir Kadın Değil, Çocuk

O Küçümen Bir Kadın Değil, Çocuk

Antalya’da yaşayan arkadaşım Serpil telefonda anlatıyordu: "Ben çabucak büyüyüp bezden kurtulacağı, yemeğini kendisinin yiyeceği, derdini anlatacağı günlerin gelmesini beklerken, annemin 'Büyüdükçe dertleri de büyüyor. Keşke öyle ufacık kalsa bebeğin' demesine sinirlenirdim. Hayat  her şeyde olduğu gibi; yine annemi haklı çıkardı. Dertleriyle birlikte büyüyorlar. "Bir taneyle yaşadığım sorunlar gözümü korkuttuğundan ikinciyi doğuramadım. Hastalıklar, kreşe taşıma,...

Okumaya devam et

Yılın İlk İş Günü: Günaydın, İyi Yıllar

Yılın İlk İş Günü: Günaydın, İyi Yıllar

Evden çıkmak zoruma gidiyor, bu soğukta. Gitmesem... Çay içip, gazete okusam. Türk filmi izlesem televizyonda. Evin içinde pineklesem. Tembellik hakkımı kullansam. Pelerin, kaşkol, şapka, bot, eldiven... Çıkıyorum dışarı. Hava çok soğuk. Durağa gidene dek donuyorum adeta. Kış, eşitsizliklerin mevsimi; sevmiyorum. Yaz mevsimini de.  Ben ılıman havaları, baharları seviyorum. Yollar kısmen buzlu. Son...

Okumaya devam et

Eyvah, Kedi!

Eyvah, Kedi!

Sevimli, zararsız ve küçücük diye nitelenebilen bir varlıktan korkulur mu? Eğer fobiniz varsa; fare, çekirge, karafatma, arı, köpek ya da kediden ya da başka şeylerden korkulur. Beş yaşımdan beri kediden korkarak yaşıyorum. Halimden memnun muyum? Hayır. Aşmak için çabaladım mı? Evet. Aşabildim mi? Bir kuple. Düşündüğümde, küçücük bir varlıktan korkmak ve ondan...

Okumaya devam et

Yolculuklar Üzerine...

Yolculuklar Üzerine…

Hava sıcak. Nem yüksek. Su yok. İşler yoğun. Beden yorgun. Canım bir şey yapmak istemiyor. Kerhen geçiyor zaman. Hayat gıyabımda yol alıyor sanki. Herhangi bir su kenarındaki bir ağaca kurulu hamakta kulaklığımdan gelen müziğin eşliğinde sodalı ananas suyumu yudumlayarak kitap okurken, rüzgarın hafiften ürperttiği bedenimi uykuya salmak istiyor canım. Çevrem tatile giderken...

Okumaya devam et