Büyümeyi Karşılama Sanatı
Her ne kadar davetsiz gelmiş olsa da, geleceğine dair sinyaller veren ve hatta türlü türlü mesajlarla kendini duyurmaya çalışan Covid ve türevlerinin sevimsiz misafirlikleri devam ediyor.
İnsanların ve insanlığın kabusu olan bu pandemi günlerinde muhtelif büyümeler yaşandı. Yaşanan bu büyümelerin sevindirici tarafları bir miktar yüzümüzde tebessüm oldu. Büyük bir kısmı ise kartopu gibi büyüyerek üzerimizden geçti. Çığ altında kaldığımız gibi kabuslar eşliğinde kalmaya da devam ediyoruz.
Parklarda koşup oynayamayan, Sosyal yaşantıda kısıtlanan, arkadaşlarına, öğretmenlerine sarılamayan çocukların ayak numaraları büyüdü.
Evlatları dört duvar arasında sağlıkla, bilgiyle, kültürle, oyunlarla tutmaya çalışan ebeveynler de ise stres, yorgunluk ve sorunlar tıpkı yalan mızrabının çuvala girmediği gibi büyüdükçe büyüdü, …
Sokakları adımlayamayan, sosyal yaşantıdan keskin sınırlar çizilerek ayrı tutulan yaş almış hafızalar (yaşça kıdemliler, yaşlılar) ise korunmaya alındıkları durumlar neticesinde mevcuda eklenen yeni sağlık sorunlarını besleyip büyütmüş oldular.
Enerjileriyle, gülüşleriyle dört duvar arasında sıkışan gençlerin tablet, Ipad, vs… cihazlara olan bağlılıkları, bağımlılıklara ulaşıp, alışkanlıkları büyüdü…
Sokağa çıkan insanların dışarıdan gelebilecek her türlü virüs korkusu büyüdü
Toplum olarak farkına varan, varamayan, kabul eden, etmeyen nice insanların beden ve ruh sağlığı sorunları büyüdü…
Eğilimleri neticesi ve maddi olanakları sınırlı insanların Karbonhidrat seçenekli beslenmeleri sonucu bedenleri sağlıksızca büyüdü
Ekonımi büyüdü mü ne kadar büyüdü, nerede büyüdü, kime büyüdü, nasıl büyüdü… belki de o kadar çok büyüdü ki ekranlara sığmadığından biz göremedik büyümüş halini
Etin kemiğe yapışması gibi cılızlaşan cüzdanlar küçüldüğünden, büyüyen ekonomi cebe sığmıyor belki de…
Neticede büyüdükçe büyüdük. Bu büyümeye ne tarafından bakıldığı önemli. Buradan görünen büyümey aklı, zekâyı zorluyor.
Büyümeyi karşılama sanatında ahali başka, halk başka, siyaset adamları başka, politikacılar başka, bilim başka,adalet başka, eğitim başka, işsizlik başka, çalışan kesim başka, sanayi başka, çitftçi başka, velhasıl herkes ayrı bir hal sergilerken, ekonomi, virüs ve özgürlük alanlarında sesler nispeten ortak tınladı.
Gözün görme (gözlük) numarası büyüdükçe her şeyi bulanık gördüğü gibi, bir çok şeyi görmede güçlük çeken insanların varlığını da hatırlatmak gerekiyor. Oysa ki göze takılan gözlük görmeyi netleştirdiği gibi, ilmin ışığı da insanların görme, duyma, anlama, konuşma, düşünme yeteneklerini netleştirir.
‘‘ Bilgi ile donan akıl büyüdükçe, cehalet küçülür’’
Değerli dostlarım sanatın ışığında; Sevginin büyüdüğü nefretin küçüldüğü, ekonominin büyüdüğü işsizliğin küçüldüğü, adaletin büyüdüğü hukuksuzluğun küçüldüğü, özgürlüğün büyüdüğü esaretin küçüldüğü nice güzellikler diliyorum. Bir sonraki yazılı sohbetimizde buluşmak üzere güzel gönüllerinize bir şiirimi, yağlıboya resmimin görselini ve youtube’da yayımladığım bir şarkımı (Al eline dilli sazı https://www.youtube.com/watch?v=Wn-LKVF7_-8 ) bırakıyorum. Sağlıkla kalın, sevgiyle büyüyün, sanatla kalın.
GÖNÜLDEN GÖNÜLE
Gönülden gönüle köprü kurarak
Notayla mısrayla koşarak geldim
Renklerden renklere köprü kurarak
Şiirle Resimle koşarak geldim
Bir sanat sevdası olan aşkımla
Yürekten yüreğe gönül bağımla
Alkışla yaşayan ince sazımla
Şarkıyla türküyle coşarak geldim
Acıyı kederi unutun derken
Gözlerde yaşları kurutun derken
Sevgiyle her şeyi büyütün derken
Binlerce öyküyle taşarak geldim
Perihan KOCA
Perihan Koca
perihankoca.com
sanatinrenkleri.com
[email protected]
[email protected]
Instagram, Twitter ve Facebook
Not: Bu Yazı istanbulflash.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.