Hayatı Nehir Roman Olan Kadın

Nehir romanın -yazılmamış- sunu bölümünden: "Yaşamınızda iz bırakan, unutmak istediğinizden belleğinizin kuytu köşelerine iteleyerek, yokumsamak istediğiniz yaşantıları hiç beklemediğiniz anda bir şey/ birileri size hatırlatır. Bu tür hatırlatmaları artık yaşama daha iyi sarılmak için talimat olarak kabul edip, gereğini yapıyorum. Kızımın kreş arkadaşının annesine anlattıklarım, yaşadıklarımın sadece kilometre taşları, bilesiniz. İmza:...

Okumaya devam et

Sigarasız, Başka Bir Yaşam Mümkün(Müş)

Sigara içmeye on iki yaşında yatılı okulda başladım. Öğretmenlere yakalanmam durumunda okuldan tart edilme / atılma olasılığı bile vazgeçirtememişti. Muhtemelen özenme nedeniyle başladığım sigarayı genellikle okuldan kaçarak Ortaklar'a giden erkek arkadaşlarımıza aldırtırdık. Parası çok olan "Bafra", benim gibiler de "Birinci" sigarası içerdi. İlk başladığım(ız) zamanlar izmaritte kalan tütünü yemek gibi bir eğilimimiz de vardı. Genellikle...

Okumaya devam et

Kiraz Zamanı Aşk Zamanı

Raif "Şebnem'i beklerken zaman geçmiyor. Saat yedi ve ben sabahtan beri onu beklemekten yoruldum" deyince, Talip Efendi "Gelecek biriniz var ise, beklemek güzeldir" diye yanıtladı. Raif'in "Reklam metni gibi bir cümle!" demesi ikisini de güldürdü. Talip Efendi, tekerlekli sandalyedeki Raif'i balkondaki masanın yanına yerleştirirken "Şebnem Hanım kızımız hayırlı bir evlat" deyince, Raif'in yüz kasları gevşeyiverdi. "Masayı...

Okumaya devam et

Bir+Bir = İki(z) Çocuklu Bir Anne Yazdı

Bir+Bir = İki(z) Çocuklu Bir Anne Yazdı

Ailenin, sülalenin, sokağın, mahallenin benden küçük tüm çocuklarıyla iyi anlaştığımdan, onları koruyup kolladığımdan komşumuz Yadigar Teyze "Allah sana beşer, onar versin!" dediğinde ikiz kızları olan teyzemin halini bildiğimden "Sağol ama almayayım" derdim. Teyzem düşük ağırlıklı doğan bebeklerini büyütme mücadelesi verirken tek istediği "Acıktım. Peynir ekmek ver!" ya da "Karnım ağrıyor" diyebilmeleriydi. Ona göre,...

Okumaya devam et

Baharın Açtırdığı Pencereler

O kapsama alanımın dışına çıkınca, bu kadar çok üşüyeceğimi bilemedim. O yaman duygu titretiyor, çok üşütüyor beni. Henüz tanı konmamış iken, "Bu yürek kangren olur nasılsa bir gün!" diyerek cerrahi müdahale yapıp, tedaviyi gerçekleştirmiştim, ilişkiyi keserek. Zamana gereksinimim vardı, kendimdeki gelişmeleri gözlemek için. Ya da bir başka Teşhis Tedavi Merkezi'ne başvurmalıydım. Ama hayır! Acelem...

Okumaya devam et

Sevdiklerin Yanındaysa, Her Gün Bayram!..

Hazan mevsiminin ilk günleri... Gün, akşama dönmekte... Hava limonata serinliğinde... Yaşlı kaplumbağa, nehir kenarında, yumuşak topraklı tarlaya doğru gitmekte. Mevsim; böcek, solucan, domates bulmasına izin vermiyor. Çok sevdiği sarı renkli dişi kaplan çiçeği de yok artık. Hiç değilse, dalında kurumuş böğürtlen bulma umudunda. "Vücudum, doğadaki değişime uyumda zorlanıyor, artık. Neyse ki, az...

Okumaya devam et

Hayat Bilgisi Baş Öğretmenim( İz ) Tuğcu

Hayat Bilgisi Baş Öğretmenim( İz ) Tuğcu

Arkadaşımın oğlu Yiğit'in kitaplığında karşılaştım: Kemalettin Tuğcu'yla ve "Çocuk İhtiyar" kitabıyla. "O kitap, insanı ağlatıyor! Kötü insanlar, mutsuz çocuklar var içinde! Sevmediğimden bitirmedim!" diyen dokuz yaşındaki Yiğit'i dinlemeyip, Gazi Hayri Bey'in iç acıtıcı öyküsünü okumaya koyuldum. "Hayri Dede, öksüz bebesi Cahit'in süt anneliğini yapan Remziye ile evlenince, kızları Saime doğmuş. "Piç" dediği Cahit'e şiddet uygulayan üvey...

Okumaya devam et

Ders: Ev Ekonomisi/Konu: Kış Hazırlıkları

Ders: Ev Ekonomisi/Konu: Kış Hazırlıkları

İzmir ve Aydın havalisinde gecikmiş tatilimi yaparken, duvarlarında biber, patlıcan, bamya kolyeleri asılı dört mevsimlik /yazlık evlerinde karşılaştığım hemcinslerimin kış hazırlıkları telaşına şahit oldum. Sohbet konuları aynı minvaldeydi hep: "Bamya pahalılaşmış, yapılmaz artık!", "Menemenlik çok rahat oluyor, soğanını kavurup, kavanozu boşaltıveriyorsun, ardından yumurtası!" , "Konserve türlüye sarımsak yakışır", "Tercihim haşlanmış değil, közlenmiş kırmızı biberden yapılan...

Okumaya devam et

Farklı Nedenlerle Ağlatan Çocuk

Farklı Nedenlerle Ağlatan Çocuk

Kongre için gittiğimiz İstanbul'dan dönüşte, "Bolu Köroğlu'nda İsmail'in Yeri'nde yemek molası verelim!' deyince, şoförümüz Hüseyin'e itiraz etmedik. İkindi vaktiydi. Lokanta sakindi. Terasta, dört kişinin oturduğu bir masa doluydu sadece. Manzara nefisti. Garson, dolu masanın yanındaki masaya yönlendirdi bizi.. Siparişlerimizi verdik. Mangal yarım saate hazır olurmuş, acele edilmemeliymiş. Arkadaşım Zübeyde'nin "Çok açım, bekleyemem. Bari peynir-ekmek...

Okumaya devam et

Bayramın Çok Olsun, Gamze!

Bayramın Çok Olsun, Gamze!

Her 23 Nisan'da, neşe dolmalı (ya) insana. Bu 23 Nisan'da arkadaşımın yeğeni Gamze'nin fıkralarını paylaşıma sunarak, neşe dolmak isteyenlere yardımcı olayım diye düşündüm. Gamze, iki yaşındaydı, tanıştığımızda. Konuşmama fazlaca eşlik eden ellerim, yüksek ses tonum, arada yaptığım taklitler nedeniyle bir köşede yap-boz oynar gibi yaparken, şaşkınlıkla karışık beni izlediğini fark ettiğimden işi...

Okumaya devam et