Bayramlar; Vesiledir Aslında...
Aslında özlediğimiz aradığımız şeyin bayram değil, ötelerde kalan güzellikler olduğunu “Ahh, nerde eski bayramlar” diyebilecek kadar büyüdüğümüzde fark ederiz.
Hayat; yoksunluklarımızı yüzümüze çarptığında ya da bir şekilde tamamlanamayan eksikliklerimizin altını çizdiğinde fark ederiz büyüdüğümüzü.
Çocuğumuz yamacınızda değilse fark ederiz büyüdüğümüzü...
Daha dört yıl önce gülüş ahenk birlikte olduğumuz annemiz, yaş sırasına göre dizilip öpeceğimiz babamız artık yoksa, sevdiklerimizin bazıları ‘yıldızlar‘a karıştıysa, bazıları ‘ay‘a gittiyse, ‘güneş‘in yeri bilinmez olduysa, çocuğunuz yamacınızda değilse fark ederiz büyüdüğümüzü.
Muhasebe defterlerimizi çekmeceden çıkarıp, içimiz burkularak elden geçirmeğe başladığımız fark ederiz büyüdüğümüzü.
Kırmızı pabuç, fırfırlı etek, kelebek toka, beyaz dantelli çorapların yaşattığı mutluluk ve heyecanı, başka şeylerde bulamadığımızda.
Hayatın rutin taşkalasının verdiği yorgunluğu üç-dört günlük tatilde -belki- atarız diye düşünmeye başladığımızda fark ederiz büyüdüğümüzü.
Sağlığımız izin vermediğinden çikolata, tatlı yiyemez olduğumuzda fark ederiz büyüdüğümüzü.
...Fark ederiz büyüdüğümüzü!
Cep telefonumuza gelen ve bize özel olduğuna dair hiç bir emare taşımayan “bayramınız kutlu olsun” mesajlarının GSM şirketlerine para kazandırmaktan öte bir anlam taşımadığını düşündüğümüzde, bayramı -bizim gibi- tatil olarak algılayan sevdiklerimizi telefonla aradığımızda fark ederiz büyüdüğümüzü.
Televizyonda yayımlanan yaşlı insanların duygu sömürüsü ve tüketim aracı olarak kullanıldığı reklamlara öfkelendiğimizde, haberlerde huzurevi, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu ve cezaevlerindeki insanların yalnızlığının vurgulanmasına sinirlendiğimizde fark ederiz büyüdüğümüzü.
Çocuklara şeker hazırladığımızda fark ederiz...
Yaşadığımız şehirde yollar kısa süreliğine boşaldığından uzaklarda oturan arkadaşımıza kolayca gidebileceğimizi düşündüğümüzde fark ederiz büyüdüğümüzü.
Sevdiklerine kavuşmak için seyrüsefere çıkanların geçirdiği trafik kazalarına ilişkin bilançonun artmasına üzüldüğümüzde fark ederiz büyüdüğümüzü.
Başka mahallelerden gelen ve rastgele çaldıkları zillerle kendilerine açılacak kapılardan şeker-bozuk para geleceği umudu taşıyan çocuklar için bozuk para ve düğme şeker hazırladığımızda fark ederiz büyüdüğümüzü.
Ve daha bir çok nedenle fark ederiz büyüdüğümüzü.
Olsun… Büyümek güzeldir. Bayramlar da güzeldir.
Olsun… Herkesin bayramı kendine özeldir, kendine iyidir.
İyi bayramlar olsun size ve sevdiklerinize.
İyi bayramlar olsun hepimize.
Vesile olsun sevdiklerimizin, zenginliklerimizin değerini -bir kez daha- fark etmemize. (ŞD/EÖ)
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.