Güneşi ve Yıldızları Tutabilenler

Güneşi ve Yıldızları Tutabilenler

Caner, kendini bildi bileli her sabah- akşam aynanın karşısında Nurcan'ın öğrettiği  "Kendimi seviyorum / Kendimi onaylıyorum / Kendimi rahat bırakıyorum / Ben iyiliğe layığım / Emin ellerdeyim / Ben değerliyim" duasını yüksek sesle okurdu. Caner kim mi? O hayata eksik başlayan, annesi tarafından üç aylıkken terk edilince, kendisi gibi korunmaya ve kollanmaya...

Okumaya devam et

Yılın İlk İş Günü: Günaydın, İyi Yıllar

Yılın İlk İş Günü: Günaydın, İyi Yıllar

Evden çıkmak zoruma gidiyor, bu soğukta. Gitmesem... Çay içip, gazete okusam. Türk filmi izlesem televizyonda. Evin içinde pineklesem. Tembellik hakkımı kullansam. Pelerin, kaşkol, şapka, bot, eldiven... Çıkıyorum dışarı. Hava çok soğuk. Durağa gidene dek donuyorum adeta. Kış, eşitsizliklerin mevsimi; sevmiyorum. Yaz mevsimini de.  Ben ılıman havaları, baharları seviyorum. Yollar kısmen buzlu. Son...

Okumaya devam et

Cemafer; Süper Ultra Mega Bir Kadın(dı)

Cemafer; Süper Ultra Mega Bir Kadın(dı)

“Süper kadın sendromu’ymuş dört aydır yaşamımı kahreden rahatsızlığımın adı. Oysa ben kendimi ultra mega bir kadın zannediyordum.” Bu sözler dersini çok çalışmış öğrenci edasıyla hastalığının teşhisi sonrası yaptıklarını ve öğrendiklerini Neylan’a ve bana aktaran arkadaşım Cemafer’e ait. “Yaşadıklarından biriktirdiği deneyimlerle yaşamını dengeye oturtan otuzlu yaşlardaki çalışan kadınlar hayatın bir noktasında şöyle bir arkaya...

Okumaya devam et

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Yerkürenin Arka Bahçesindeki Renkler

Çemişkezek(!) Huzurevi arka bahçesinde dolanıp dururken yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım, öğrendiklerim ve yitirdiklerim bana sıkça Nilgün Marmara’nın “Ey, iki adımlık yer küre / senin  bütün arka bahçelerini gördüm ben” dizelerini hatırlatır. İnsanı odak alan bir mesleğin erbabı olarak içim kanadıkça, güldükçe, ağladıkça, keyiflendikçe, değerlerimi yitirdikçe başkalarının yaşantılarıyla  zenginleştikçe, yaşadığım ‘an’larla, çektiğim fotoğraflarla ...

Okumaya devam et

Kırmızıgül'den "Beyaz Melek" Mevsimi

Kırmızıgül’den “Beyaz Melek” Mevsimi

Her cuma günü vizyona giren üç - dört yeni film, bizi  sinemaya davet etse de;  zaman, ruh ve para üçlüsünü denklemek gerekiyor. İnsanı ayrı bir dünyaya, kimliğe göçertir ya, her film Ben bu aralar çok gezegen- dolayısıyla kimlik- değiştirdim. Bu yazının konusu: Mahsun Kırmızıgül’ün “Beyaz Melek”li dünyası. Huzurevinde dostluk... Doğulu-batılı, mektepli-cahal, kentli-köylü, genç-yaşlı farklı...

Okumaya devam et

Ölsem de; Seni Bin Yıl Sağ Gibi Sevsem

Ölsem de; Seni Bin Yıl Sağ Gibi Sevsem

“Hep yalnızlığım gelirdi arkamdan. Şimdi siz de geldiniz?“ dedi karşıya geçmesine yardım ettiğim yaşlı adam. Dinlenmesi için duraladığımızda: “Tatilci misin?“ diye sordu. “Evet, Ankara’dan." “Sevdin mi memleketimizi? Buranın güzelliği ilk gelindiğinde anlaşılmaz. Sonra anlarsın güzelliğini... Ve bir daha, bir daha gelirsin.” “Ben ilk gelişimde sevdim. Gideceğiniz yere kadar eşlik edeyim mi size.” “Karşıdaki çay...

Okumaya devam et

Can Suyum; Yaşamak Boynumuzun Borcu

Can Suyum; Yaşamak Boynumuzun Borcu

“Her zaman güçlü, kendini bırakmayan ben salya sümük ağlıyorum. Öylesine yorgun, bitkin ve çaresizim ki; ağlamaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Sanki içim boşalıyor, hiçbir şey düşünemiyorum. Duygularım felç. Zamanı geri çekmeli… Bu zamanı ileri ve geri itmeyi öyle çok yaşıyorum ki… Aramızda bir itiş kakış başlıyor. Zaman da, ne zaman,...

Okumaya devam et

Okul Yolu Düz Gider

Okul Yolu Düz Gider

Okul öncesi eğitim ön lisansını üç yıl gittiği kreşten, lisansını ise bu yıl gittiği anaokulunda tamamlayan altı yaşındaki arkadaşım Dila, kuzenim Vecdan’ın geç ve güç doğmuş çocuğu. (Zamane! Biz kreş- anaokulu filan bilmeden, sokakta oynayarak büyüdük.) Kızımızın okul öncesi eğitim diploması (!) alacağı mezuniyet töreni öncesi hepimiz çok heyecanlandık. Dila kuaförde fön çekilen saçları, öğretmeninin...

Okumaya devam et

Eyvah, Kedi!

Eyvah, Kedi!

Sevimli, zararsız ve küçücük diye nitelenebilen bir varlıktan korkulur mu? Eğer fobiniz varsa; fare, çekirge, karafatma, arı, köpek ya da kediden ya da başka şeylerden korkulur. Beş yaşımdan beri kediden korkarak yaşıyorum. Halimden memnun muyum? Hayır. Aşmak için çabaladım mı? Evet. Aşabildim mi? Bir kuple. Düşündüğümde, küçücük bir varlıktan korkmak ve ondan...

Okumaya devam et

Yolculuklar Üzerine...

Yolculuklar Üzerine…

Hava sıcak. Nem yüksek. Su yok. İşler yoğun. Beden yorgun. Canım bir şey yapmak istemiyor. Kerhen geçiyor zaman. Hayat gıyabımda yol alıyor sanki. Herhangi bir su kenarındaki bir ağaca kurulu hamakta kulaklığımdan gelen müziğin eşliğinde sodalı ananas suyumu yudumlayarak kitap okurken, rüzgarın hafiften ürperttiği bedenimi uykuya salmak istiyor canım. Çevrem tatile giderken...

Okumaya devam et