Aşı Karşıtları Sahada
AŞI KARŞITLARINA ‘AŞI OLUN’ ISRARIMIZ YOK
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, aşı karşıtlığının ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını belirterek “Komplo teorisyenleri ile ‘Aşı karşıtıyım’ diyerek propaganda yapanlara en büyük tavsiyem yarın öbür gün piyasaya çıkacak aşıyı olmamalarıdır. Bu konuda bilim insanı olarak inanın bir ısrarım olmaz. Zira aşı olanlarla olmayanlar arasındaki farkı görmemize olanak sağlayacakları için bilime katkı da sunmuş olurlar. Bir zihniyet de böylelikle yok olup gider” diyor. Prof. Dr. Şenol aşıların güvenli ve etkili olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Aşı karşıtları ile ‘Dünya düzdür’ diyenler arasında bir fark yok. İnsan zihninin tüm buluşlarına ve akla karşılar. Koronavirüs aşısının, ortada hiçbir belge, bulgu, çalışma olmadığı halde, ‘kısırlık’ ya da ‘Alzheimer’ yaptığı söylemine sığınan bu insanlar zaten virüsün kendisinin de komplo teorisinden ibaret olduğunu düşünüyorlar. Kendilerine acil şifa diliyorum. Zaten aşıların tam güvenli ve etkin olduğu ispat edilmeden piyasaya sürülmesi olası değil.”
AŞI KARŞITLIĞI TOPLUMA KARŞI İŞLENEN SUÇ
Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Alman BioNTech firmasının geliştirdiği COVID-19 aşısı denemeleri için gönüllü olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, aşının zararlı olduğuna dair komplo teorilerini topluma yaymanın ‘suç kapsamına’ alınması gerektiğini belirterek, şöyle devam ediyor: “Sadece ‘Kısırlık yapıyor’ değil ‘Bize çip takıyorlar’, ‘Genetiğimizle oynuyorlar’, ‘Bizi Bill Gates’e bağlayacaklar’ gibi inanılmaz komplo teorileri var. Bu ülkenin genel sağlık gidişatı açısından sorunlu bir durum. Sanırım bilim insanları olarak bizler halka yeterli bilgiyi verememişiz.”
Aşı karşıtlığı ile koronavirüs aşısına karşı ‘tereddütte kalmak’ arasında fark olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, “Sosyal medya hesabımdan ‘Aşı geldiğinde olacak mısınız?’ diye sordum. 22 bin 184 kişi yanıtladı. Yüzde 57’si ‘Olmayacağım’ demiş. Bu çok ciddi bir oran. Ama sonradan fark ettim, sorduğum soru da hatalı. Çünkü binlerce kişiden ‘Biz hayır dedik ama aşı karşıtı değiliz! Aşı daha ortada yok, bilimsel verileri yok. Sonuçlar çıksın, ne olduğunu bir görelim, sonra karar verelim’ mesajları aldım ki ben bu endişeyi de haklı buluyorum” diyor.
ŞÖHRET İÇİN YALAN SÖYLÜYORLAR
ENFEKSİYON Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “İddiaların hepsi yalan, uydurma. Tek bir bilimsel kaynağı yok. Daha önce de çocuk felci ve kızamık aşıları için ‘İçinde çinko var’ dediler. Oysa aşılar tek kullanımlık hale getirildikten sonra eser miktarda konulan çinkoya da gerek kalmadı ve en az 10 yıldır Türkiye’deki hiçbir aşıda çinko yok! ‘Alzheimer yapıyor’ dediler. Bir aşıyla alınabilecek alüminyum miktarı 5mg. Bir mide koruyucu tablette ise bu oran 300 mg. Yani yalan konuşuyorlar” diyor.
KENDİ ÜRÜNLERİNİ PAZARLIYORLAR
Pandemi döneminde bile ailelerin yüzde 98’inin çocukluk aşılarını yaptırdığını söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, aşı karşıtı grupların içinde eğitimli insanların olmasını ise ‘şöhret’ tutkusuna bağlayarak şöyle devam ediyor: “Kendi alanlarında başarılı olamamış, bilimsel hiçbir yayını olmayan bu insanlar şöhret için uydurma şeyler söylüyorlar! Zaten hiçbiri konunun uzmanı değiller. Biri kardiyolog, biri göğüs hastalıkları uzmanı, biri fitoterapist. Ya ‘Kitaplarımı alın’ ya da ‘Sattığım şu otu-vitamini için’ diyerek kendi ürünlerini pazarlama derdindeler.”
Not: Bu Yazı aydinpost.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.