Prof. Dr. Karabay: Rahatlamayalım, tedbirlerimizden asla ödün vermeyelim
Güven HASBAŞ/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA)- SAKARYA Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Karabay artık virüsle nasıl mücadele edileceğinin ve nasıl bulaşacağının öğrenildiğini, her türlü imkanın olması nedeniyle ölüm oranlarının düştüğünü belirterek, “Peki artık rahatlayalım mı? Hayır, rahatlamayalım. Tedbirlerimizden asla ödün vermeyelim” dedi.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Karabay, koronavirüsün tüm dünyada etkisini sürdürdüğüne dikkat çekerek, virüsten eskisi kadar korkmadıklarını dile getirdi. 5 maddede virüse bağlı ölümlerdeki azalmayı anlatan Prof. Dr. Karabay, mücadelenin ve korunma metotlarının öğrenildiğini söyledi. Prof. Dr. Oğuz Karabay, “Halkımız, sağlık çalışanları hastalıkla nasıl mücadele edildiğini, hastalığın nasıl bulaştığını ve elimize gelen verileri incelemeyi öğrendik. Baktığımız zaman Covid-19 dünyada en çok Amerika’da görünüyor. Sonrasında ise Hindistan ve Brezilya diye devam ediyor. Ülkeler arasında Türkiye 19’uncu sırada. Ama verileri analiz eden ve bazı web sitelerinde yayınlanan istatistiklerden bir tanesi benim çok ilgimi çekti. 2020 yılının 10’uncu haftasında hastalanan ve ölenlerin oranına bakıldığında 2020’nin 35’inci haftasına geldiğimizde hastalananlar neredeyse sabitken, ölüm git gide azalmış. Bu azalma çeşitli mutasyonlara bağlı olabilir. 10’uncu haftadaki virüs ile 35’inci haftadaki virüsü analiz etmek, özellikle dizi analizleri yapmak lazım. Ölüm oranındaki azalmaların tek sebebi mutasyon değil. Başka faktörler de var. İnsanlar nasıl korunacağını öğrendi. Hepimiz bu hastalıktan nasıl korunacağımızı öğrendik” dedi.
‘ÖLÜM SAYISI OLDUKÇA AZALDI’
Prof. Dr. Oğuz Karabay 5 maddede virüsün etkisinin nasıl azaldığını şöyle ıraladı.
“Birincisi, eskisine göre çok daha etkin bir şekilde bu virüsün nasıl bulaşmayacağını öğrendik. İkincisi, yaz aylarında dışarıdaydık ve insanlar açık havada çok daha az virüsle enfekte oldu. Enfekte olan virüs sayısı azaldığı için ölümün de hastalanmanın da nasıl azalacağını biliyoruz. Üçüncüsü, ama en önemlisi maske takmayı öğrendik. Dolayısıyla korunma tedbirlerini öğrendik. Doğru maske kullanmanın virüse karşı etkili olduğunu gördük. Dördüncüsü, sağlık çalışanlarımız da halkımız da el hijyenini eskisinden daha çok önemsedi. Daha çok temizlik yapar olduk. Beşincisi, artık virüsle nasıl mücadele edileceğini ve onun nasıl bulaşacağını öğrendiğimiz için kapalı ortamlarda daha az duruyoruz. Kapalı ortamlarda kendimizi daha az güvende hissediyoruz. Dolayısıyla toplu alanlarda olmaktan imtina ettikçe hastalığın yayılımı ve etkisi azalıyor. Virüse maruz kalıp hastaneye yatırılan hastalarla artık hangi tedaviyi ne zaman ve nasıl yapacağımızı çok daha iyi biliyoruz. Elimizde her türlü imkan olduğu için artık hastaneye yatan hastalarda da yılın 10’uncu haftasına göre ölüm sayısı oldukça azalmıştır. Peki artık rahatlayalım mı? Hayır, rahatlamayalım. Tedbirlerimizden asla ödün vermeyelim.”
‘RİSK GRUBUNDAKİLER AŞI OLMA KONUSUNDA ÖNCELİKLİ OLSUNLAR’
Covid-19 tedbirleri kapsamında yaşlılar, kronik rahatsızlığı bulunanlar için bir dizi tedbir alınmasını öneren Prof. Dr. Karabay, şöyle konuştu:
“Özellikle risk grubundakiler 65 yaşın üzerindekiler, kronik hastalığı olanlar, kalp hastalığı olanlar, gebeler, bağışıklığı baskılayan ilaç kullananların influenza döneminde mutlaka aşı olma konusunda öncelikli olsunlar. Sosyal mesafenin sınırlarının zorlandığı kalabalık ortamlardan uzak dursunlar ve mümkün olduğunca el hijyenine dikkat etsinler. Temizlik- maske- mesafe bu üçlüyü bir araya getirirsek hastalığa bağlı öldürücülükteki azalma devam edecektir.”
MEVSİMSEL GRİP
Mevsimsel hastalıklar özellikle gribal enfeksiyonların Covid-19 ile birleşmesi durumunda etkisinin daha ağır olup olmayacağı yönünde de görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Karabay, “Sağlıkta asla iki kere iki dört etmez. Teorik olarak böyle bir olasılık var. Yani solunum yollarında aynı anda hem grip hem de Covid-19’u alırsa daha ağır gideceğine dair bir teorik bilgi var. Ancak iki virüs birbirleri ile mücadele edip buradan insanı o kadar korkutacak, zarar görmediği bir tablo da ortaya çıkartabilir veya çok ağır ve dramatik bir tablo da ortaya çıkabilir. Bunları şu anda sadece teorik olarak düşünüyoruz. Ekim ayının sonlarına doğru bu tabloları ancak yaşayarak göreceğiz. Şu anda kesinlikle böyle olur demek yanlış olur” diye konuştu.
Not: Bu Yazı pgnhaber.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.