İnsanımızın Ruhsal Tedavisi İçin Bir Büyük Proje!..
“Bahçe Terapisi” nedir? Bu soruya cevabı, bakın önümdeki haber bülteni nasıl veriyor; “Diğer adıyla ‘Hortikültürel Terapi’ özel ve kanıtlanmış tedavi hedeflerine ulaşmak için terapistler tarafından kolaylaştırılmış bahçecilik faaliyetlerini içeren bir yöntem. Düşük maliyetli, etkili ve çok yönlü bu yöntem kişinin fiziksel, zihinsel ve kişisel gelişimi için canlı malzeme olarak bitkilerle yapılan aktiviteleri içeriyor. Her yaş grubundan insanların faydalanabildiği iyi planlanmış bir bahçe terapisi programından, Demans ve Alzheimer hastaları, günlük tedavi ve rehabilitasyon programlarındaki engelli bireyler, risk altındaki bireyler, madde bağımlısı bireyler, psikiyatri hastaları ve özel gelişimli bireyler yararlanabiliyor.”
Anladığım kadarı ile “küçücük hazırlanmış bir toprak parçası üzerinde bitki, fidan, çiçek ekebilmek, onu bakmak. Dünyanın birçok ülkesinde yerel yönetimlerin öncülüğünde planlanan ve uygulanan bir “ruhsal rehabilitasyon ve tedavi!..”
Bültenden “aynen” alıyorum; “Kent parklarında, yapı yüzeylerinde, terk edilmiş atıl alanlarda, refüjlerde, okul bahçeleri ve üniversite kampüslerinde yeşil alanlar oluşturulacak, terapi bahçeleri geliştirilecek. Gönüllü katılımı ile fidanlık üretim alanları yaratılacak, üniversiteler ile işbirliği yapılacak. Farklı yaş, cinsiyet ve yetiye sahip yurttaşların bir araya geleceği terapi bahçelerinde çocuklar ile yetişkinlerin de birlikte vakit geçirmesi sağlanacak.”
Zira bilim diyor ki; “Bahçecilik faaliyetleri stresli yaşam koşulları ile yaşamaya ve onlarla başa çıkmaya, insanların yaşam sevincini yükseltmeye, bazı hastalıkların ilerlemesini durdurmaya ya da tedavi sürelerini hızlandırmaya büyük ölçüde katkı sağlıyor.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, başta Tunç Soyer başkan olmak üzere, bu projeye ve uygulamasına katkı veren / verecek olan çalışanlarını kutlarım ve İzmir’de yaşayan “65+” bir TC vatandaşı olarak teşekkür ederim.
Ve de “bir önerim” var; keşke bu proje ülkenin her tarafında yayılsa ve de “bazı siyasetçilerimiz ile birçok gazetecimiz de bu projeden faydalansa”; inanıyorum ki, “insanlarımızın ruhsal gerilimi” çok ama çok azalacaktır!..
Sözün Özü
Bu hafta “Sözün Özü” Mahmut Tolon Hocamdan:
“65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10:00 ila 20:00 saatleri arasında dışarı çıkabilecektir. Yatılı okul mu yönetiliyor?”
Not: Bu Yazı gozlemgazetesi.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.