Onlarca öğrenci yetiştirdi, şimdilerde ise yeniden öğrenci oldu
Giresun’da yaşayan öğretmen emeklisi 70 yaşındaki Sevgin Akkaya, çok istediği üniversiteye 65 yaşında başladı ve bölüm birincisi olarak bitirdi şimdide 70 yaşında yüksek lisansa başladı.Hayatını eğitime ve okumaya adayan ‘Sevgin Öğretmen’ 65 yaşında başladığı üniversiteyi 69 yaşında bölüm birincisi olarak bitirdi. Sevgin Akkaya, şimdilerde ‘yaş 70 iş bitmemiş’ diyerek yüksek lisans yapmaya başladı.
5 yaşında Giresun’da başladığı ilkokulun ardından öğretmen lisesinden mezun olarak ‘öğretmen’ sıfatıyla eğitime devam etti. Sevgin Akkaya, mesleğini azmi sayesinde Türkiye’nin haricinde Belçika ve Hollanda’da sürdürdü. 5 yaşında başladığı eğitimine 55 yaşında öğretmen emeklisi olarak tamamladı. Öğretmen lisesinden mezun olduktan sonra çok istediği üniversiteye ailesinin izin vermemesinden dolayı gidemeyen Sevgin öğretmen 10 yıl emeklilik yaşadıktan sonra 65 yaşında üniversite sınavına girdi. Sevgin öğretmen girdiği sınavla Giresun Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünü kazandı ve 69 yaşında bölümünü birincilikle bitirdi. Şuan 70 yaşında olan Akkaya birincilikle bitirdiği okulunda yüksek lisans yapmaya başladı.
Sevgin öğretmen Türkiye ikincisi olarak kazandığı Edebiyat fakültesine ailesinin istememesi sonucu gidemediğini ve içinde hep bir ukde olarak kaldığını belirttiği üniversiteye emekli olduktan sonra gitmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Tanıştığı bir öğretim görevlisinin sayesinde içinde kalan üniversite hayalini yeniden canlandırdığını belirten Sevgin Akkaya, “Öğretmen lisesini bitirdiğimde devam etmeyi istemiştim hatta o dönem Türkiye ikincisi olarak Edebiyat bölümünü kazanmıştım. Fakat ailemin istememesi nedeniyle yüksek tahsilimi yapamamıştım. İçimde kalan bir ukde oldu çok istedim ama kızım ve oğlumun başlaması ile ben yapamadım ama daha sonra tesadüfen Giresun Üniversitesi (GRÜ) Öğretim Üyesi Muhittin Kelek ile tanışmam onunda ‘hocam bu sene girsene sınavlara’ demesiyle ön hazırlıksız bir şekilde girdim ve kazandım. Burada gençlere ne demek lazım, okumanın yaşı yok insan isterse yapar” dedi.
“Öğretmenler de, öğrenciler de beni garipsediler”
Üniversitenin ilk aylarında garipsendiğini ama sonrasında herkesin alıştığını ifade eden Sevgin Akkaya, “İlk başladığım aylarda öğretmenler de, öğrenciler de beni garipsediler çünkü bu yaştaki insanın içeride ne işi vardı onlar uyum sağlamada sorun olur diye düşündüler ama ben biliyordum sorun olmayacağını çünkü yıllarım okulda öğrencilerle geçmişti. Aradan geçen birkaç ay sonra tamam ben bırakayım tadını aldım üniversitenin dediğim zaman bu sefer hepsi birden, ‘bırakamazsın’ dediler. Böylece onlar bana destek oldu sonradan çok iyi arkadaşlıklar kurduk bensiz hiçbir yere gitmediler, hiç bir eğlenceyi yapmadılar, her şeylerini bana sorar oldular yani ikinci bir anne, öğretmen, anne, teyze her şeyleri oldum” şeklinde konuştu.
“Ben onların yanında 20 yaşındaydım”
“Sınıf arkadaşlarımın hepsi torunum yaşındaydı” diyen Akkaya, “Hatta bana şöyle dediler ‘size nasıl hitap edelim’ bende dedim her şey serbest ne istiyorsanız abla, teyze, hala, nine hepsini diye bilirsiniz dedim ama genellikle ‘Sevgin abla’ olarak hitap ettiler. Hiçbir zaman yaş farkı aramızda sorun olmadı. Her şeyleri danıştılar giyimlerini, makyajlarını, derslerini hatta gece 1’de 2’de telefon açıp ödev soruyorlardı yani her şeyden birlikteydik yani ben onlarla birlikte 20 yaşındaydım” diye konuştu.
“Okumanın yaşının olmadığını bize gösterdi”
GRÜ Öğrencisi Bengisu Uğurlu ise, hayatı boyunca okumaya bu kadar hevesli biri görmediğini kaydederek, “Sevgin öğretmeni görünce aslında biraz heyecanlandım çünkü eğitim hayatım boyunca bu kadar okumaya çok hevesli bir insanla karşılaşmamıştım açıkçası bende bayağı çaba sarf ettim okumak için hatta bir yıl mezuna kaldım ve çabaladım. Bana okumanın yaşı olmadığını direk olarak gösteren bir insanı tanıma gururu verdi çünkü Türkiye’nin böyle insanlara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
GRÜ Öğretim Görevlisi Dr. Rahman Çakır da, Sevgin öğretmenini ‘sıra dışı’ olarak adlandırdıklarını söyledi. Çakır, “Hayat deneyimi bakımında oldukça birikimli bir insanın öğrencisi olması çok güzel bize de değer kata bir durum bu. Kendisiyle ilk karşılaştığımda çok mutlu oldum, her türlü faaliyette desteklemeye çalıştım. Bizden mezun olunca da yüksek lisans programına müracaat etti ve kabul edildi şu anda da devam ediyor” dedi.
Not: Bu Yazı hurriyet.com.tr Sitesinde Yayınlanmaktadır.