Biz Yaşlıyız, Güvenli Bir Çevrede Yaşamak Hakkımız
Bizim gibi yaşlı insanların ömrünün uzamasında genetik miras, sağlık, yaşam tarzı, beslenme, yeterli gelir, diğer olanaklar ve şans da önemli. Yaşam kalitemizi ise algısal yetenekler, davranışsal-psikolojik-sosyal etmenler belirliyor.
Bizim sevgi, saygı, ilgi, korunma, dayanışma, paylaşım gereksinimimiz hiç bitmez. Katılım, güvenlik, konfor, bakım ve çevre koşulları bizim için çok önemli; çünkü yaşlılık kayıplar ve gerilemeler demek.
Görme kaybı yaşadığımızdan; çevremizdeki eşya-araç-gereçlerin yer değiştirmemesi, yürüme yollarımızda engeller olmaması, çevremizin yeterli düzeyde aydınlatılması çok önemli.
Koku / tat alma yetimiz azaldığı ve işitme kaybı yaşadığımızdan en yakın ve uzak çevremizde gerekli önlemler alınmalı.
Hareket etmekte, denge sağlamakta zorlandığımızdan çevremizdeki kişiler/donanımlar bizi desteklemeli.
Belleğimiz zayıfladığından çevremizde alarm düzenekleri olmalı, işaret ve bilgi levhaları konulmalı, haritalara ulaşabilmemiz sağlanmalı, yazılar büyük puntolu olmalı.
Çok üşüdüğümüz için çevremiz iyi ısıtılmalı. Bol oksijene gereksinimimiz olduğu için yaşadığımız mekânlar iyi havalandırılmalı. Kendimize güvenimiz azaldığından evimizde alarm sistemi olmalı ve -mutlaka- telefon bulunmalı.
Duyu kayıplarımız için gözlük, kulaklık, protez gibi araçlardan destek alsak da, çevremizde -gerektiğinde kullanabilmemiz için- büyüteç, tekerlekli sandalye, lift, lazımlıklı sandalye vb. olmalı.
Kas gücü dayanıklılığımız ile esnekliğimiz azaldığı, kan dolaşımımız yavaşladığı, kolesterol düzeyimiz arttığı, solunum ve uyku sistemimiz bozulduğu, kilomuz arttığı için egzersiz yapmamız gerektiğinden, çevremiz bize bu olanağı sağlamalı.
Sıkça duygusal zorlanmalara maruz kaldığımızdan stresten uzak olmak ve üretkenliğimizi sürdürebilmek için, sevdiğimiz işleri yapmamızı kolaylaştıran bir çevremiz olmalı.
Yaşadığımız kent
Görüleceği üzere bu denli gerileme ve kayıplar yaşayan bizler için evimiz, apartmanımız, kentimiz, kaldığımız yaşlı kuruluşu yani çevremiz çok önemli. Bizim çevremiz güvenli olmak zorunda.
Yaşadığımız kentin erişilebilir ve yaşanabilir olması için;
– İşitsel-görsel olarak uyaran butonlu yaya geçitleri,
– Kaymayan-parlamayan-kesilmeyen, başlangıç ve bitiş rampası olan, emniyet şeritli, dönüş alanlı, yönlendirme-ikaz araçlı kaldırımlar,
– Belli aralıklarla çeşme-gölgelik-büfe- tuvalet- oturma birimli yollar,
– Yürüyen merdivenli, asansörlü, aydınlatılmış alt-üst geçitler,
– Zemini az pürüzlü, sahanlıklı, bekleme yapılacak yapı adası olan orta refüjler, uygun geçiş süreli işitsel-görsel olarak uyaran butonlu, ikaz işaretli hemzemin yaya geçitleri,
– Merdiven / eşik yerine rampa,
– Sert-stabil-kaymaz zeminli, iki yönlü yuvarlak küpeşteli rampalar,
– İki yönü pahlı kaldırım eşikleri,
– Uzaktan görülür ve anlaşılır bilgi levhaları,
– Oturma birimli duraklar,
– Metro- hızlı tren istasyonlarında yürüyen merdiven – asansör – güvenlik şeridi
önemlidir.
Evden çıkış
Bizler ancak böyle bir kentte /dış çevrede yürüyerek, tekerlekli sandalye ile ya da toplu- özel taşıma olanaklarıyla hayata dâhil olabiliriz. Yaşamımızı sürdürdüğümüz ev kentsel yaşama katılabilmemizi kolaylaştırmalı, bakkal-poliklinik-pazar-eczane-toplu taşım duraklarına yakın olmalı.
Bizlerin eve bağlanmayıp hayata karışabilmesi için;
– Evimizin olduğu apartman bahçeli olmalı,
– Bina girişinde basamak yerine rampa olmalı, tekerlekli sandalye/yürüteç için hareket alanı bulunmalı,
– Bina kapısı genişliğinin çift kanatlı ve her bir kanadı 100(+) cm. olmalı ve dışa açılmalı,
– Dönel merdiven olmamalı,
– Asansörüne eşiksiz ve basamaksız ulaşılmalı,
– Asansör yoksa giriş katında oturmalı.
Günlük yaşamımızın tümünü ya da çoğunu geçirdiğimiz ev; bizi dış dünyanın tehditlerinden korumalı. Bir işi daha kısa sürede, daha az enerjiyle, daha kolay hareket ederek yapabilme konforunu sağlamalı.
Evde yaşam
Bizlerin evimizde güven içinde yaşayabilmesi için;
– Uygun büyüklükte, bağımsız, salona ve banyo-tuvalete yakın, güneşli-aydınlık-havadar, pastel renkle boyanmış, toz tutmaz, temizliği kolay, hafif ve yuvarlak köşeli mobilya (karyola-etajer-kolçaklı sandalye/koltuk-yatak üstü yemek sehpalı) bulunan bir odamız olmalı,
– Karyolamız ayarlanabilir, korkuluklu, ızgara zeminli vb. olmalı ve çift taraflı kullanılabilir bir yere konmalı, karyolaya uygun ebatta ve orta sertlikte yatağımız olmalı, -gerektiğinde- havalı yatak ve alez de kullanılmalı,
– Odamızın zemini yekpare halı ile kaplanmamalı, yolluk-paspas kullanılmamalı, zorunlu ise zemine sabitlenmeli,
– Odamızda takvim, saat, çöp sepeti, gece lambası, gazete-kitap, fotoğraf çerçeveleri olmalı, yardım isteyebilmem için zil / çıngırak / diyafon / dahili-harici telefon bulunmalı,
– Tercihen kaloriferli (radyatörlerin köşeleri yuvarlak ve üstü kapalı olmalı, suluk konmalı) olmalı, sobalı ise yeri iyi saptanmalı, elektrikli ısıtıcılı ise duvara sabitlenmeli,
– Ev içi merdivenler basamakları uygun yükseklik ve genişlikte ve kaymaz özellikli olmalı, trabzanlar ışıklandırılmalı,
– Balkon korkulukları yükseltilmeli,
– Mutfak dolapları ve çalışma tezgahımız uygun yükseklikte olmalı,
– Banyomuzda küvet yerine duş teknesi olmalı, tekne zeminine kaymayı önleyici paspas konmalı, duvara yatay-düşey ray sabitlenmeli, yer seramikleri röliyefli olmalı, armatürler kolay açılıp kapanabilmeli,
– Tuvaletimiz klozet olmalı, rahat oturabilmemiz için yükseltici olmalı, duvara da yatay-düşey ray sabitlenmeli,
– Elektrik kabloları el-ayak altında olmamalı ve sabitlenmeli,
– Tüm kapılar -mümkünse- geniş olmalı ve dışarıya açılmalı,
– Ev içi yürüyüş yollarında gereksiz eşya bulunmamalı,
– Kesici, delici zehirleyici, yakıcı, yanıcı maddeler uygun yerlere konmalı, maddi- manevi değeri olan eşya ve takılar ile ihtiyaç fazlası paranın evde tutulmaması,
Biz yaşlılar ancak bu özelliklere sahip bir evde rahat ve güven içinde yaşayabiliriz.
Çünkü bizim iyilik durumumuzun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, üretkenliğimizi ve özgürleşmemizi sağlayacağı gibi yaşam kalitemizi de arttırır.
Yaşlı kuruluşlarında
Yaşamımızı evimizde bağımsız olarak sürdüremeyecek duruma gelip de kalan ömrümüzü Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi gibi yaşlı kuruluşlarında sürdürmeye karar verdiğimizde, katılım, çevre koşulları, güvenlik, konfor ve bakım kalitesi daha da önem kazanacak.
Yaşlı kuruluşu hizmet binasının alt yapı-mimari proje-fiziksel konum-tefriş-donanım kalitesi de bizlerin yaşam kalitesine olumlu / olumsuz katkıda bulunur.
Bizlerin güven içinde yaşayabileceği yaşlı kuruluşunun;
– Kent dokusu içinde, çevre kirliliği olmayan, düşük yapı yoğunluklu, sosyal canlılığı olan, şehrin ana akslarında (sağlık merkezi-postane-bankalara yakın, toplu taşım olanağı olan, rekreasyonel alanlara ulaşılabilen, alış-veriş ile kültür merkezleri yakınında vb.) konumlandırılması,
– Binanın az katlı olması, çok katlı ise asansör ve rampalı olması, girişin düzayak/ rampalı olması, bina içi yollara yatay ray sabitlenmesi, kaloriferle ısınmalı, havalandırma-sensörlü aydınlatma-internet-telefon-alarm-sıcak su-anons-müzik yayını düzeneği olması,
– Islak zeminlerde röliyefli seramik kullanılması,
– Aydınlık, ferah, sakin, hijyenik olması,
– * Türk Standartlar Enstitüsü(TSE)’nce geliştirilen “TS-9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları”na uygun olması,
– Kapasitesinin 80-100 olması,
– Bahçe, bina girişinde danışma+bekleme odası+telefon santrali+genel WC, yönetim (sosyal servis, sağlık servisi, büro, nöbet odası, meslek elemanı, personel, tereke vb.) odaları, yaşlı ortak yaşam (yemek salonu, kafeterya, dinlenme salonu, ibadet yeri, kat ofisi, uğraş odaları, kuaför, terzi, kütüphane, revir, fizik tedavi birimi, egzersiz havuzu, dikiş atölyesi, tecrit odası,oturma birimleri, çok amaçlı oda- salonlar vb.) alanları, yaşlı özel yaşam alanları(tek / iki kişilik ya da suit ıslak zeminli yaşlı odası), genel (asansör, yangın merdiveni, tuvalet ve lavabo, çamaşır ve temizlik odaları, emanet eşya odası, morg, teshin merkezi, mutfak, soğuk hava et/sebze odası, çamaşırhane, teknik atölyeler, ambar + depolar, garaj, jeneratör odası vb.) gibi kullanım alanları olması,
– Yuva iklimi anlayışıyla tüm mekânların amaca uygun özellikte ve rahat-kolay temizlenebilen mobilyalar ile döşenmesi, gerekli donanımların bulunması
önemlidir.
Bizler resmi kurumların denetimindeki yüksek işletme kalitesine sahip bir yaşlı kuruluşunda hayata dâhil olma, niceliksel ve niteliksel yönden yeterli personelden kaliteli sağlık-bakım hizmeti alma, sosyal ve aktüel ihtiyaçlarımızı rahatlıkla karşılamak isteriz.
Sorunlarımızın bazıları bireysel, çoğu toplumsal
Siz bizden -şimdilik- genç olanlar ve yaşlılık politikasında etkili ve yetkili olanlar bilmelisiniz ki; biz yaşlılar toplumsal yaşamın tehdidi karşısında savunmasız kaldığımızdan kolay incin(i-ebile)yoruz. Yaşlılık zor bir dönem ve içerdiği güçlükleri kabullenmek çok kolay değil.
Yakınlarımızla, çevremizdekilerle karşılıklı sorunlar yaşıyoruz. Olumsuz duygularımız (özgüven, terk edilme, reddedilme, ümitsizlik, umutsuzluk, sevgisizlik vb.), kaygılarımız, yoksunluklarımız ve davranış bozukluklarımız var. Gereksinimlerimizin fark edilmesi ve sorunlarımızın çözümünde aksaklık-yetersizlikler yaşıyoruz. Çevremizi denetleyemediğimizden -ne kadar dahil olmağa çalışsak da- hayat bizi bir şekilde dışlıyor.
Biliyoruz sorunlarımızın bazıları bireysel, çoğu toplumsal.
Biliyoruz sorunlarımızın bazıları uzun vadede, çoğu kısa vadede çözülebilecek nitelikte.
Ama şunu da biliyoruz ki; bizim güvenli bir çevrede (şehirde, apartmanda, evde, yaşlı kuruluşunda) yaşayabilmemizi sağlamak hiç zor değil.
Güvenli bir çevrede yaşamamız için herkes ve her kurum üzerine düşeni -hem de fazlasıyla- yap(sın-malı).
Çünkü biz yaşlıyız ve güvenli bir çevrede yaşamak hakkımız. (ŞD/BB)
*Şadiye Dönümcü. sosyal hizmet uzmanı. [email protected]
**Bu yazıda;
– SHÇEK Huzurevleri ve Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetmeliği: 4.KISIM 1. BÖLÜM (21.02.2001 tarih ve 24325 sayılı Resmi Gazete) (Erişim tarihi: 21.05.2010).
– “Geriatrik Yatılı Sosyal Hizmet Kuruluşlarının(Alt Yapı-Mimari Proje-Fiziksel Konum-Tefriş-Donanım) Kalitesi; Yaşlıların Yaşam Kalitesini Etkiler” başlıklı yazımdan. (Erişim tarihi: 21.05.2010)
– “Yaşlı Bakımı” başlıklı dizi yazımdan (Erişimtarihi:21.05.2010)
– “Yaşlılarına Yaşamı Yasaklamayan Kentler” başlıklı yazımdan (Erişim tarihi: 21.05.2010)
– “Yemyeşil Baharını Yaşayanlar Özel İhtimam İster” başlıklı yazımdan (Erişim tarihi:10.09.2009)
ve diğer yazılarımdan yararlandım.
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.