Sosyal Hizmetler

Şiddet Çocuklara Yalnızlık Örer

Şiddet Çocuklara Yalnızlık Örer

  Toplumun çoğu kez çocuğa yönelik şiddeti onaylamasının nedeni “terbiye” ve “disiplin” kavramlarıyla karıştırılması. İhmal ve istismar çocukların sadece o zamanki yaşamını değil, gelecek yaşamını da ipotek altına alır.

Bir çocuğu itip tokatladığınız ya da tekmelediğiniz oldu mu? Suratına tükürdüğünüz, kolunu ısırdığınız veya kıvırdığınız çocuk oldu mu? Yumruklarınızı bir çocuğa yönelttiğiniz mi hiç?

Çocuğunu sigarayla yakan birine müdahale ettiniz mi? Sokakta çocuğunu saçından sürükleyen tanımadığınız bir kadına kınadığınızı söylediniz mi?

Çocuğunuzun sevdiği eşyaları kırıp parçaladığınız ya da sevdiği ve beslediği bir hayvanı sokağa attığınız oldu mu?

Sırf cezalandırmak adına çocuğunun temel gereksinimlerini esirgeyen, su ve yemek vermeyen, uyumasına tuvalete gitmesine izin vermeyen kişiyi sorgulayıp müdahale ettiniz mi?

Bir sürü nedenle çocuğunu doktora götürmeyen, tedavisini sürdürmeyen, ilaçlarını zamanında almayan anne babalar olduğunu biliyor musunuz?

Çocuğunu sürekli eleştiren, aşağılayan, tehdit eden, sorgulayan, bağıran bir anne misiniz? Çocuğuna küfreden, hakaret eden, sürekli emir veren bir baba mısınız? Çevrenizde çocuğuyla alay eden, onu küçümseyen insanlar var mı?

Çocuğunu cezalandırmak adına ona hiç harçlık, para vermeyen bir baba var mı çevrenizde? Oğlunu zorla çalıştıran ya da çalışmak isteyen kızına izin vermeyen bir anne tanıdınız mı hiç?

Boşandığı eşiyle çocuğunun görüşmesini engelleyen bir anne, kızını zorla eski karısından kaçıran bir baba var mı çevrenizde? Çocuğunun arkadaşlarıyla görüşmesini yasaklayan, ona sürekli arkadaşlarını kötüleyen, güvenmediğinden her daim kızını takip eden/ettiren ailelerle karşılaştınız mı?

Başkalarının önünde çocuğunun her yaptığını söylediğini yok sayan bir ebeveynle karşılaştınız mı hiç? Küçük yaşta zorla evlendirilen bir kız çocuğu oldu mu yakınınızda?

Gazetelerdeki cinsel ilişkiye zorlanan, tecavüz edilen çocuklarla ilgili haberleri sonuna kadar okuyabiliyor musunuz? Başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlandığını bildiğiniz çocukları korumayıp, sessiz kaldığınız oldu mu?

Telefonla mektupla veya sözel olarak bir kız ya da erkek çocuğunu cinsel yönden taciz edildiğine tanık olup tepki verdiniz mi?

Çocuğa yönelik şiddet

Yukarıda soru işaretiyle biten tüm cümlelerde yer alan ifadeler, çocuğa yönelik fiziksel, sözel/duygusal, ekonomik, sosyal ve cinsel şiddet türlerinde yer alan davranışlardan birer örnek…

“Çocuğa yönelik şiddet”i değişik şekillerde tanımlamak mümkün. En bilinen iki tanım “çocuk istismarı” ve “çocuk ihmali”.

Çocuk istismarı: En kısa ifadeyle çocuğa yapılan fiziksel ve psikolojik kötü davranış. İstismar –cinsel olanların bazı çeşitleri hariç- alenidir. Toplumun çoğu kez fiziksel şiddeti onaylamasının nedeni kanımızca “terbiye” ve “disiplin” kavramlarıyla karıştırılması.

Çocuğu itmek, tokatlamak, tekmelemek, yumruklamak… Yüzüne tükürüp, kolunu ısırmak veya kıvırmak, saçını çekmek… Aç, susuz, ilaçsız bırakmak… Çocuğu aşağılamak, tehdit etmek, sorgulamak, küçümsemek… Küfür ve hakaretlere boğmak, alay etmek. Bu davranışlarla çocuk zapturapt altına alınabilir mi? Yoksa istismar davranışını terbiye ve disiplin terimlerini kullanarak hafifletiyor muyuz? Aradaki ince çizgiyi tercihli olarak ihlal mi ediyoruz?

Çocuk ihmali: En kısa ifadeyle çocuğa gerekli özenin gösterilmemesi. Ailesi ve diğer insanların çocuğun sağlık, beslenme, eğitim, sosyalleşmesine önem vermemesine yönelik davranışlar –genellikle- gizli kalır.

Toplumumuzda ve dünyadaki tüm toplumlarda çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin anlamlı çabalar var; biliyoruz. Ancak daha çok uzun yıllar çocuğa yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin çaba harcanması gerektiğini de biliyoruz.

İhmal ve istismar çocukların sadece o zamanki yaşamını değil, gelecek yaşamını da ipotek altına alır. Unutmayalım ki; şiddet en başta çocuklara yalnızlık örer. (ŞD/TK)

Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.

Listeye geri dön

Bir cevap yazın