7. Alzheimer Eğitim Kampının Ardından
Alzheimer(ALZ.) hastalarını rahatlatma, bakım verenleri bilinçlendirme ve hayatlarını bir nebze kolaylaştırma, aile hekimlerinin ALZ. hastalığına ilişkin bilgilerini tazeleme amaçlı 7. ALZ. Eğitim Kampı 18-20 Kasım 2016 tarihleri arasında Mersin’de yapıldı.
Türkiye ALZ. Derneği Mersin Şubesi Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge’den aldığım e-postada (özetle): Zor dönemeçlerde yol gösterici arandığını, bilgisini sevgiyle paylaşan bir aileye katılma olanağının piyangodan ‘büyük ikramiye’ kazanmakla eş olduğunu; ‘damdan düşünce’ çıkış yolu arayan hasta yakınlarının ALZ. Derneği Mersin Şubesi ailesine katıldığında –adeta- ‘büyük ikramiyeyi’ kazandığını; ikramiyeden herkesin yararlanmasını istediklerini; ‘aciz’liği iliklerinde hisseden hasta yakınlarının üç gün nefes almasını; gençlerin ve gönüllülerin rüzgarını alan hastaların pupa yelken açması; yeni gönüllülerin ailelerine katılmasını istedikleri sıralanıyor ve son cümlede “Aramızda olmak ister misiniz?” sorusu yer alıyordu.Aynur Hocaya altıncı kez ‘evet’ yanıtı verdim.
Kampa katılım çok yüksekti. Program yoğundu, eğitmen/danışmanların paylaştığı bilgiler anlamlıydı. Hasta yakınlarının paylaştığı deneyimler –yine- çok kıymetliydi.
Kamp, Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü ile Mersin Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri için adeta laboratuvar ortamı oldu. Kampın hedeflenen amacına ulaşmasında ALZ. Mersin Şubesinin şahane ve kocaman yürekli gönüllülerinin payı çok yüksekti, kanımca.
Program üç ayaklı: hastalar, bakım verenler, aile hekimleri
Hasta yakınları ile bakım verenlere yönelik eğitim programında: “ALZ. Çağrıştıran İşaretler” konusunu Aynur Özge, “ALZ. Hastalığında Nasıl Tanı Koyuyoruz?”u Ahmet Evlice, “ALZ. Hastalığını Nasıl Tedavi Ediyoruz?”u Anıl Tanburoğlu, “ALZ. Hastalığında Çevresel Sorunlar”ı, Mekselina Şahin – Kahraman Kral, “ALZ. Hastalığından Korunmak Mümkün Mü?”yü Mustafa Seçkin, “ALZ. Hastalığında Davranış Sorunları”nı Emine Kaygılı, “Geriatrist Gözüyle Yaşlılık”ı Sevnaz Şahin, “ALZ. Hastalarının Bakım Modelleri”ni ise Nil Tekin anlattı.
Zekeriya Alan “Ülkemizde Gündüz Bakım Hizmeti”, Sevgi Yanpar “ALZ. Hastalığında Hukuksal Sorunlar”, Fatama Babalıklı “ALZ. Hastalığı İçin Farklı Evrelerde Kurumsal Bakım Ne Verebilir” ile “Hasta Bakım Eğitimi”, Zülal Erkan, Hasta Yakınları İle Bakım Verenlere Rahatlama Teknikleri ve Grup Terapisi; ben de “Ben (De) Varım” konulu sunumlar yaptık.
Bakım verenler arasındaki akran dayanışmasını geliştiren bu programa katılım, ilgi ve katkı üst düzeydeydi. Duygu karmaşası yaşadılar; güldüler, ağladılar, hüzünlendiler, gülümsediler, yalnız olmadıklarını anladılar, azalan hatta yok olmaya yakın umutlarını artırdılar.
Yaşarken yüreklerini acıtan olayları ya da üzüldükleri şeyleri serbest çağrışımla hatırlayıp anlattıklarında kıkırdadılar, kikirdediler ve kahkaha attılar. Ritm çalışması yapmak ve fasıl grubuyla şarkılar söylemek onları rahatlattı ve gevşetti.
Tırtılın ömrü bittiğinde, kelebeğin ömrü başlar
Kampta, hasta programı da zengindi. Basit egzersizler yaptılar, sanat çalışması olarak emoji yastık-kapı süsü çerçeve-kardan insan-anahtarlık vb. ürettiler, bilişsel etkinlik olarak eşleştirme oyunu oynadılar, aktivite olarak ritim çalıştılar, şarkılar söyleyip dans ettiler.
Bu kampta da öğrencilerin desteğiyle duvar gazetesi çıkartıldı. Gazete bahane, hastaların ‘inci’leri şahane…
- Aşkım kalmadı, aşkım şaşkın.
- Erken yaşa genç öl.
- Vatan gibi diyar, ana gibi yar olmaz.
- Bir heybeden iki torba.
- Kimseyi kandırmadım, asla yalan yok, riya yok.
- Malın iyisini ben bilirim.
- Her şeyin en iyisini alacaksın, en iyisini yapacaksın.
- Yiyen de ölmüş, yemeyen de.
- Damlaya damlaya göl oldu.
- Damdaki kediler birbirini yediler.
- Yarı kadın, yarı adam (Uzun saçlı bir erkek için)
- Adın mülayim: Sert olsan ne yazar?
- Ağabeydik, gubidik olmayacaksın.
- Tırtılın ömrünün bittiği yerde kelebeğin ömrü başlar.
- Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna.
- Yeri geldiğinde kör ol görme. Yeri geldiğinde sağır ol, duyma. Yeri geldiğinde lal ol, konuşma.
- Sermayesiz tüccar; pantolonsuz şortlu tüccara benzer.
- Ramazan gelir gider; bu fakir gider gelmez. (Oruç tutmama gerekçesi)
Yaşları 18-21 arasında değişen öğrenciler başlangıçta şaşkındı, çekingendi, ürkekti, ileri yaştaki adlarını bile söyle(ye)meyen hastalara dair. Kampın sonunda iletişim geldiği nokta müthişti.
Mersin’de görevli aile hekimlerine yönelik eğitim programında Ahmet Evlice, “ALZ. Hastalığında Nasıl Tanı Koyuyoruz?; Mustafa Seçkin, “ALZ. Hastalığından Nasıl Korunuruz?”; Anıl Tanburoğlu, “ALZ. Hastalığını Nasıl Tedavi Ediyoruz?”; Sevnaz Şahin “Geriatrist Gözüyle Yaşlılık” başlıklı sunumlar yaptı.
Zalim olan hayat mı? Yoksa biz mi?
Gönüllülerin dernek bünyesindeki sanat merkezinde ürettiği güzellikler görülesi ve satın alınasıydı. Yaşlı Yaşam Merkezi çalışanlarının heyecanı biz katılımcılara da geçti. Gala yemeği kaynaşmayı kolaylaştırdı. Çevre ve ören yeri gezisi, kamp programının kültür ayağını tamamladı.
En az dört aile bireyinin yaşam şeklini değiştirebilen, fiziki ve ruhsal sağlık sorunları yaşamasına yol açan ALZ. hastaları ve onlara bakım verenlerin yaşam kalitesinin artırılması hususu bir başka yazı konusu. Merkezde verilen gündüzlü bakım hizmeti(kreş) de ayrı bir yazı konusu.
“Hayat zalim ama üç günlük kamp çok güzeldi”, diyen bir hasta yakınına, -bence- tüm akranları yürekten katıldı.
Teşekkürler Mersin ALZ. Ailesi! Sekizinci kampta görüşmek dileğiyle. (ŞD/EKN)
Not: Bu Yazı bianet.org Sitesinde Yayınlanmaktadır.