23 yıldır teknolojiye meydan okuyan bulmaca ustası
İzmir’in Çeşme ilçesinde yaşayan Ahmet Aktaş, 30 bin kelimelik arşiviyle gelişen teknolojiye rağmen 23 yıldır kurşun kalem ve silgi kullanarak ‘çengel’ ve ‘sudoku’ gibi bulmacalar hazırlıyor.
Çeşme’de gazetecilik yapan Ahmet Aktaş (59), 1979 yılında Manisa Salihli Lisesi’nden mezun olduktan sonra üniversite eğitimi için Almanya’ya gitti.
Buradaki Türk arkadaş çevresinin yoğun olarak kıraathaneye gitmesine rağmen Aktaş, vaktini kütüphanede bulmaca çözüp, kitap okuyup, araştırma yaparak geçirdi.
BULMACA MERAKI MESLEĞE DÖNÜŞTÜ
Bulmaca çözdükçe zor olan kelimeleri de arşivleyen Aktaş, 1997 yılında gazeteci bir arkadaşıyla görüşüp yayınlanması için hazırladığı bulmacayı götürdü.
Hazırladığı bulmacanın ulusal bir gazetede yayınlanmasının ardından Aktaş, 1999 yılında Türk Hava Yolları’nın “Skylife” dergisine de bulmaca yapmaya başladı.
Aktaş, aynı zamanda halen 3 hava yolu şirketi için de benzer çalışmalarını sürdürüyor.
30 BİN KELİME ARŞİVİ, KALEM VE SİLGİ
Yaklaşık 30 bin kelimelik arşivini klasörleyen, bir kısmını da zihninde tutan Aktaş, gelişen teknolojiye rağmen kalem ve silgi kullanarak bulmacalarını hazırlıyor.
Aktaş, yer ve mekan fark etmeden yanında taşıdığı defterine kurşun kalemle bulmaca taslağını hazırladıktan sonra bunu bilgisayarına yüklüyor.
“MAKİNELERİN HAZIRLADIKLARI, BANA GÖRE RUHSUZ”
Ahmet Aktaş, bulmacada, tekrara düşmemenin çok önemli olduğunu, kare bulmacada sorduğu 3 harf ve yukarısını çengel bulmacada soramayacağını belirtti.
Aktaş, şöyle konuştu:
“Şimdiki nesil bir tuşa basıyor, şablonu veriyor ve hemen dolduruyor ama aynı kelime diğer bulmacada da olabiliyor. Ben makinelerin hazırladığı o bulmacalara biraz ‘ruhsuz’ diyorum. Elle hazırladığımız bulmacalar çok daha farklı. Benim bir akıl defterim var. Sıradan bir defter. O yanımda değilse bile hemen bir kağıt kalem bulurum ve hazırlamaya başlarım. Yer ve mekan önemli değil. Bilgisayar yanımda olmadan da hazırlayabilirim.”
“KELİMELERLE DANS, MÜTHİŞ BİR ŞEY”
Kelimelerin ailesi gibi olduğunu belirten Aktaş, “Spikerler yanlış kelime kullandığında çok sinirleniyorum. Kelimelerle iç içe olmak, onlarla dans etmek müthiş bir şey. Bazen arkadaşlarla konuştuğumuzda hata yaptıklarında uyardığımda bana kızıyorlar tabii. ‘Artık yeter’ diyenler oluyor. Zihin aktivitesi güzel bir şey. Gazetecilik mesleği gibi bir şey. Mezara gitmeden bitmeyecek bir olay.” dedi.
“BULMACA ÇÖZMEK, ÇOK DAHA FAYDALI”
Koronavirüs salgını sürecinde evde kalanlar için hazırladığı bulmacaların Bursa Büyükşehir Belediyesince de kullanıldığını aktaran Aktaş, “Bulmaca grileşmiş beyin hücrelerinizi renklendirir’ diye de bir sloganımız var. Televizyon izleyip, kahvede oyun oynayacaklarına insanların bulmaca çözmesi çok daha faydalı olacaktır. Özellikle yaşlılar için alzaymırın önüne geçilmesi için önemli olacaktır. Özellikle de Kovid-19 döneminde evde kaldığımız süreçte bulmaca çözebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Not: Bu Yazı agrisoz.com Sitesinde Yayınlanmaktadır.